Ya şu terör olmasaydı ve AKP'nin becerdiği imkânsızlık üzerine

Yine karşıma çıktı aynı olay... "Oğlum ne veriyorsun bana CHP kâğıdını, adamlar teröristle birlikteler..."

Tam başucumda oldu ama bu kez dayanamadım durdum, nereden duydun dedim, Erdoğan ve adamları söylüyor ya dedi, koskoca ülkeyi yönetenler yalan mı söyleyecek...

Peki dedim, o koskoca adamların hiç başka konularda yalan söylediğini duymadın mı

Yüzüme baktı, kekeledi, emekli olabilir miydi bilmiyorum, sormadım... Ama sayayım mı sana yalanları diye sordum Bi sürü konuda yalan söylüyorlar da CHP'nin PKK ile kol kola ve işbirliği içinde olduğu da bir yalan olamaz mı, mesela CHP'yi suçlarken kendisi geçen seçimlerde Apo'nun mektubunu okutmadı mı, TRT de kardeşini çıkarmadı mı ekranlarına, bu aklına hiç gelmiyor mu...

Baktım sinirleniyorum, sadece "Gövden üzerinde bir kafa ve içinde beyin taşıyorsun, arada sırada onu çalıştır, yoksa sıkıntıdan ölecek dumura uğrayacak ota dönüşecek", dedim, mel mel mi desem yoksa mal mal mı, bakarken uzaklaştım.

HEP AYNI HİKÂYE

Geçenlerde Ahmet Yavuz ile sohbette ona da söyledim, ya bu PKK terörü AKP'nin can simidi. Bitmesini istediklerini hiç sanmıyorum. Seçim dönemlerinde sınır ötesinde azıyor, askerlerimiz şehit oluyor, buna paralel olarak içeride ana muhalefeti terörle, PKK'ci olmakla, teröre destekle, işbirliği ile suçlama alıp başını gidiyor.

Sokakta mel mel bakan gözler de bunu alıp sindiriyor.

Sadece onlar mı... İktidar ekranlarında boy gösteren bayağı cismaniler de tıpkı sokaktaki mel beyinler.

Bir kanalda Cin Ali pozisyonunda altı kişi DEM Parti'nin CHP'ye yerel seçim kıyakları üzerine zehir gibi parlak düşüncelerini birbirlerine söylüyordu. Tek bir soru hepsini darmadağınık ederdi oysa: DEM Parti İstanbul'la zerre ilgisi olmayan, üstten bakışçı, yoksul dışlayıcı ve aşağılayıcı Kurum isimli adaya desteğini açıklasaydı, onlar için bir tartışma konusu olur muydu, yoksa, helal DEM doğru yolu buldu hatta Türkiye partisi oldu biçiminde ahkâm mı keserdiler

MİLYARLARCA DOLARI YOK ETTİLER

Ülke tam bir fetret devri yaşıyor. Ahlaksızlık, vurdumduymazlık, hukuksuzluk, yalancılık, vurgunculuk... Tam bir Yağma Hasan'ın Böreği...

Yoksa 2003'te iktidara geldiklerinde ekonominin IMF parasıyla yola girmeye dengelerin kurulmaya başladığı, üstüne üstlük 2005 Avrupa üyeliği perspektifi ile hem 200 milyar doları aşan doğrudan yatırım hem trilyonları aşan doların girdiği-çıktığı ve 2012'de kişi başına milli gelirin 12 bin doları aştığı bu ülkenin çökmesi mümkün değildi, değildir...