Şimdiye kadar böylesi olmamıştı. CHP'ye kayyum atama ile partiyi dağıtma girişimi ancak pişmiş tavuğun başına gelen yeni bir olay olabilir. Çünkü CHP'nin başına bir kayyum olayı gelmemişti.
CHP'yi 12 Eylül'ün rezil ve uşak katil cuntacıları kapatmıştı. Cunta görevini tamamlayıp geri çekilince CHP yerine doğan yeni partilerin CHP çatısı altında birleşebilmeleri 11 yıl sürmüştü. İktidarın kafası, CHP'ye yapılan tarihi kötülüklere iyi çalışıyor. Geçmişteki benzerlerimiz CHP'ye şöyle şöyle yapmışlardı (DP dönemi dahil!), şimdi biz bugünkü koşullarda ne yapabiliriz, kafası bu konularda çalışacak kim varsa hepsi orada.
KAYYUM GİRİŞİMİ ÖRTÜLÜ ASKERİ NİTELİKİktidar mensupları (artık medyası da buna dahil), tezgâhlanmak istenen kayyum kumpasını boşa çıkarmak için yasal olağanüstü kurultay kararı almalarına rağmen hâlâ "Bu kurultayı da geçersiz nasıl kılarız"ın kirli hesapları içindeler.
Şunu da sırası gelmişken araya sıkıştırayım: Kayyum girişimi aslında örtülü bir askeri karakterli yönetimin işi olabilirdi. Sivil görünümlü bir iktidarın örtülü askeri adımları ve uygulamaları ile resmi bir askeri yönetimin uygulamaları arasındaki ilişkiler ve benzerlikler ayrı bir araştırma konusu olabilir.
Özgür Özel, "Muhatabım cumhurbaşkanı değil, cunta başkanı" diyerek de içine girilen siyasi sürecin yeni yapısına bir gönderme yaptı.
ÖZAL'A RAHMET OKUTUYORÇünkü iktidarın seçim sürecinde attığı her adım geçmişte askeri keyfi uygulamaları çağrıştırıyor.
1980 askeri cuntasının adamı Turgut Özal da cuntanın safdışı bıraktığı eski liderlerin 5 ve 10 yıllık siyasi yasaklarının sürmesi ve cunta kararlarının kalması için evet demişti. Fakat referandumla yasaklar kalkmıştı.
Bugünkü iktidar, o dönemdeki siyasi süreci bile aşarak Özal'a rahmet okutacak uygulamalara imza atıyor. Partileri dağıt, liderlerini içeri at, fiili olarak ülkede siyasi faaliyet yasağını hayata geçir!
HER TÜRLÜ KATAKULLİ 'YASAL'Evet parti kapatmak sadece Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın açacağı dava sonucu Anayasa Mahkemesi'ne bırakılmış olsa da parti dağıtmak, işlemez hale getirmek, yasal yönetim dışında partide pusuya yatmış minik mahfillerin ortaya çıkmasıyla çok başlılık yaratmak ve bu amaçla her türlü katakulliye başvurmak 'yasal'dır.
Gülmeyin. Otokrasiye doğru yol alan, hatta belki de artık o tarafa geçmiş olan iktidar için yasa ve hukuk, yazılı olmayan uygulamaların bütünüdür. Yani, yasalarda karşılığı olmayan ayaküstü uydurmalardır. En kolayı, eğer ayaküstü uyduramazlarsa var olan maddelerden birinin içine insanları, kurumları tıkmaktır. Ki sıkça başvurulan da budur.
İçeri tıktıkları milletin cumhurbaşkanı Ekrem Bey bunlardan bir tanesini Balbay'a söylemiş: Önce turbun büyüğü olarak açıkladığın kişiyi tutukla, sonra buna uygun suçlama, kılıf ara. 600 milyar lira gibi bir palavra sık, nasıl olsa iktidarın malı yaptığın gazete yönetimleri ve imza atacak kimliksizler emirlerine amade!