İktidar MHPyi yandaş yapma projesini CHPye mi uyguluyor
Kurultay davasına bakan mahkemenin kararını, iktidarın, CHP'de karışıklıklar ve parçalanmışlıklar algısına ve bu konudaki tartışmaların sürmesi isteği çerçevesinde olduğuna yormak yanlış değil. Mahkemenin, 38. kurultay sonuçlarını onaylayan ve Özgür Özel'e mazbatasını veren tek yetkili Yüksek Seçim Kurulu'nu hiçe saydığı, en azından bu aşamada görüldü.
Bu tutum, daha önce Yargıtay'ın Anayasa Mahkemesi kararını reddederek AYM'nin Yargıtay'dan hiyerarşik bir üstünlüğünün olmadığını açıklamasına benziyor. Alt dereceli mahkemenin bile AYM'ye uymayı reddettiği olayları yaşadığımızı anımsarsak iktidarın kontrolündeki yargının ileride de ne kadar yasalara uygun hareket edeceğini tahmin etmek zor olmasa gerek.
8 Eylül'de mahkeme yeniden erteleme yapabilir. Bunu belirleyecek olan iktidarın duruma göre değişebilecek görüşleri olacağı benzer.
NEREDEN GÜÇ ALIYORLARİktidar şüphesiz Kılıçdaroğlu'nu istiyor, Kemal Bey de bundan güç alıyor. İktidar Kemal Bey ve yönetimini çok iyi tanıyor ve CHP'yi istediği gibi yönlendirebileceğini düşünüyor. Bu abartılı bir yorum değil, AKP'lilerin yorumlarından ve mahkemenin tavrından net anlıyoruz.
38. kurultay ve sonraki olağanüstü kurultayda ise partinin, delegenin iradesinin Özel yönetiminden yana olduğunu görmeden veya görüp de kabul etmeden, mahkeme kararıyla 13 yıl başkanlık yapmış liderin ve siyasi yoldaşlarının CHP'ye çökme merakını anlamak mümkün değil.
Bu, "Partiyi hep ben yöneteceğim" diyen profesyonel politikacıların isteklerinden kaynaklansa da bir partiyi kimin yöneteceğine karar verenin kongreler olduğu görülmesi gerekiyor. Bu durumu profesyonel politikacının görmek istememesi ise CHP için yepyeni bir durum. (Kemal Bey'in fonlanan yazarlar, troller şeklindeki açıklaması ayıptır.)
İKTİDAR KENDİNE İŞBİRLİKÇİ BİR MHP NASIL YARATTIŞunu gördük, mesela Meral Akşener'in MHP yönetimine gelmek için yaptığı büyük atılımı, Bahçeli'nin türlü çeşitli hukuki ve siyasi oyunlarla engellediği görülmüştür. Bu konuda AKP iktidarından da yine hukuki destek gelmiş ve Akşener partiden ayrılmıştır.
AKP işbirliği yapacağı MHP yönetimi yaratmıştır. Bugün müdahalesinin mürüvvetini görmekte ve MHP sayesinde iktidarını sürdürebilmektedir.
Bu kez hukuki destek, CHP'de kaybedene, kendine uygun rakip gördüklerine yönelmektedir. Siyasi paralellikler ilginçtir her zaman.
8 Eylül'e kadar iki ayı aşkın süre vardır. Süreç dinamiktir. CHP yönetimi belki de Mansur Yavaş'ın mahkeme kararını değerlendirmesi doğrultusunda birliği sağlamak için çaba gösterecektir. Fakat Kemal Bey ve ekibinin iktidarın sürece müdahalesinin kendi lehlerine sonuçlanacağı konusunda inançları yüksekse bir sonuç çıkmasını beklemem.