Trump'ın Rusya ile anlaşarak Ukrayna savaşını Rusya lehine bitirme girişimi ile Avrupa yalnız kaldı. ABD'nin AB üzerindeki koruma şemsiyesi kalktı. Anlaşılan Rusya'nın işgal ettiği ve Rus nüfusunun yoğun olduğu iki bölgenin önemli bir kısmı Rusya'ya geçecek.
Tabii Avrupa ve Kiev'in bunu kabul etmesi zor: RusAmerikan muhtemel anlaşmasını reddederlerse Ukrayna'nın tüm yükü Avrupalıların sırtına binecek. Bu muazzam paralar demek, Avrupa ülkeleri hem yüz milyarlarca Avro'yu kendi savunma önlemlerine ayıracak, üstelik Ukrayna'ya da top tüfek milyarlarca Avro destek vermek zorunda kalacak.
Avrupalılar bunu kaldıramaz. AB'nin, toplumun hissedilir bir yoksullaşmasını gündeme getirecektir.
Bu nedenle güvencelerle desteklenecek zoraki ve zorunlu bir barış görüşmelerinin ön plana çıkacağı bir sürece giriyoruz.
Trump'ın Zelenski'ye Beyaz Saray'daki o ünlü tartışmada söylediği, "Kaybettin, elinde güç yok Rusya karşısında" sözlerinin, aslında Trump'ın toprak genişletme politikasının da Ukrayna'da yansımasını görüyoruz. Grönland'ı ele geçirme, Kanada'yı, ekonomik olarak boyun eğdirerek ilhak etmenin yollarını arama politikası, aslında dünyanın güçlü devletlerinin yayılmacı ve istilacı eski politikalarına geri dönüldüğünün işaretleridir.
Trump, Rusya'nın toprak kazanımını yasalaştırarak aslında kendisine de bu tür hamleler için zemin hazırlıyor denebilir.
Bunun arkasından Çin'in de Tayvan'ı ilhak etmesinin zemini oluşur. Bir işadamı olarak Trump, bir dünya savaşı çıkmasını istemez, Zelenski'ye sen dünya savaşı çıkartmak istiyorsun sözleri anımsayalım.
NATO NE OLACAKABD'de NATO'dan çıkalım sözleri de yükseliyor. Biden'ın NATO'yu dünya çapında bir savaş savunma makinesine dönüştürme projesi çökmüş durumda.
Trump Avrupalılara artık kendinizi koruyun derken NATO'nun Rusya'yı dört bir yandan kuşatma ve nüfuz alanlarını Batı'nın siyasal ve ekonomik yarar alanlarına dönüştürme projesinin de artık geride kaldığını söyleyebiliriz. Ukrayna, Rusya ile Batı arasında etki alanları mücadelesiydi. Bu hegemonya mücadelesi zaten öteden beri hiç durmamıştı.
2008 Gürcistan, 2014 Kırım savaşları bu nüfuz bölgeleri mücadelesinin kanlı örnekleriydi. Daha önceki "portakal-gül devrimleri" Batı'nın siyasi mücadele ile bu bölgeleri Rusya'dan koparma girişimleriydi.
Gürcistan olsun Ukrayna olsun, hemen hemen toplum olarak ikiye bölünmüştü. Yarısı Batı'ya ilhak olunmak (AB ve ABD'nin müthiş propaganda ve para harcamaları ile), diğer yarısı da Rus nüfuz bölgesinde kalmak istiyordu. Zelenski