En büyük iki devrim: Ulus ve kadın devrimi

Bu döneme özgü karamsarlıkları erteleyerek bir de şu açıdan bakalım: Atatürk'ün Cumhuriyet hedeflerine önemli ölçüde varılmıştır; bu hedeflerin artık geri döndürülemez olduklarına, tüm Türkiye'nin dün Cumhuriyeti ve Atatürk'ü olağanüstü sahiplenmesiyle sürekli tanıklık ediyoruz. Bir avuç trolün Anıtkabir'deki Atatürk'e hakaret sayılacak tekrarlayan eylemi, milyonların Anıtkabir'e akması içinde minik bir yağmur tanesi bile olamaz. Onlar bu düşmanlıkları içinde boğulacaklardır.

Şunlar geri döndürülemez gerçeklerdir:

Bir ulus yaratılmıştır. 102 yıl içinde yaşadıklarımızın tümü bu ulusu ulus yapan olaylardır. Geçmiş de bu ulusun bir şekilde tarihi olarak tamamlayıcısı olmuştur. Cumhuriyetin en büyük kazanımı budur. Ümmet bile olamamış bir köylü toplumundan ulus yaratılmıştır. Hemen her unsuru ile.

Cumhuriyet kadın devrimi olarak da gerçekleşti. Bu devrim, Cumhuriyetin ve ulus yaratmanın vazgeçilmez bir sonucu, ürünüdür. ok büyük bir kadın kesimi için (ve erkek kesimi için de!), düşünce ve pratik olarak, geri döndürülmesi mümkün olmayan yeni bir durumdur bu. Şüphesiz kadın-erkek eşitliğinde alınacak çok yol var henüz, tıpkı dünyada olduğu gibi. Biz çoğundan ilerideyiz.

BİLİM-EĞİTİM-BİLGİ NE DURUMDA

Türkçe tartışılmazdır. Bir dil birliği içinde herkes duygu, düşüncelerini birbiriyle paylaşıyor; ortak bir külliyat, bir güncel ve tarih dil hazinesi oluşmuştur.

Bunlar Cumhuriyet Devriminin ana bileşeniydi ve bu da gerçekleşmiştir. Bu nedenle çağdaşlık açısından diğer İslam ülkelerinden koptuk. Bilim eksik, hatalı yönlerine rağmen yerleşmiştir. Hakiki mürşit olma yolunda epey mesafe katetmiştir. Her ne kadar eğitimde dini-ideolojik dayatmalar varsa da ana metinlerimiz büyük çoğunluk için bilimsel bilgiden kaynaklanıyor.

Eğitimde şüphesiz derin sorunlarımız vardır. Yaratıcı eğitim büyük eksikliğimizdir. Üniversitelerimizde şüphesiz aksamalar vardır. Nitelik bileşik kaplarda, aşağı seviyelerde ortalamalara düşmüştür. Ama yeni bir politik akıl ile üst düzeylere çıkma potansiyelini içinde korumaktadır.

POLİTİK AKILDA AKSAMALAR

Cumhuriyetin sacayaklarından biri olan akıl her şeye rağmen ön plandadır. Bilim ve aklı kullanmakta politik sorunlarımız çok sık ortaya çıkabiliyor. Fakat ülke ve dünya gerçekleri, önünde sonunda bu politik aklı hizaya getirecektir. Kimse ülkenin sorunlarına sistematik akılsızlıkla yaklaşamaz.

Burada en önemli konu, ekonomi politikalarında geçmişten ders alamayan ve geçmişte yaşadıklarımızı tekrarlayan bir politik akıl eksikliği olmasıdır.

Nitelikli bilim ve teknoloji üretmede sorunlarımız vardır. Teknoloji deyince askerisi akla geliyor. 80'li, 90'lı yıllarda temeli atılan savunma sanayi gelişirken ve önemli ürünler elde edilirken, esas büyük sivil pazarda yaratıcı yeni ürünleri ithal etmekteyiz ve bu zor alana baktığımızda arka planda temel vb. bilim üretimi ve buna politik destek eksikliğini görürüz.