Cumhuriyet gazetesinde bilim

Cumhuriyet gazetesinin bilimsel gelişmelerle ilişkisi yayıncı olarak hep oldu. En başta Atatürk'ün kurduğu gazete olarak en büyük hakikat ilimdir fendir diyen bir büyük adam, zaten Cumhuriyet gazetesine de en büyük görevlerinden birini de vermişti. Elime geçen bir kupür arşivinden geride doğru yaptığım taramada bunun izlerini gördüm. Şüphesiz Cumhuriyet, bir fikir gazetesi olarak ikinci sayfasını ülkenin değerli bilim insanlarına hep açık tutmuş; burası Türkiye'nin canlı fikir tartışma platformu olmuştur Bu ayrı bir konudur.br data-mce-bogus"1"

Elimdeki 60'lı yıllardaki kupür arşivinden mesela Keşifler ve İcatlar özel başlığı altında yazılar görüyorum: Bir batarya olan gözün beyine gönderdiği elektrik miktarı ölçüldü." Yazıda beyinle ilgili ayrıntılı bilgiler vardır araştırma Londra Oftalmoloji Enstitüsü'nde yapılmış, Bu Keşifler ve İcatlar köşesinde imza yoktur. Fakat Organ ve Aşılar başlıklı başka bir yazının altında iki derleyen ismi görünüyor: M. Turhan Tan, Ümit Gürtuna. İki yazarın imzası "Evde suni böbrek" yazısında da var. Gayet bilimsel ve anlaşılır ve ayrıntılı bilgiler. Bunlar bilimin ileri araştırmaları.

Vehbi Belgil ismine rastlıyoruz :Bilim Dünyası, başlığı altında yazmıştır. Birkaç yazısı: Maddenin Zıddı, Bilimsel Sır Peşinde, Buluşçu Yetiştirme Yöntemleri Belgil, duayen bir bilim yazarıdır ve aslında o zamanlarda tektir.

Belgil daha sonra yayımlanacak olan Cumhuriyet Bilim Teknoloji dergisinde de haftalık yazarlığını sürdürecektir.

Evet geldik 29 yıl boyunca her hafta yayımlanan dergiye.

Yıl 1986, Cumhuriyet ek çıkarmaya başlamış, Kitap Eki, Pazar Eki derken Bilim eki yayımlamak için gazeteye geliyorum. İki aylık bir hazırlık döneminden sonra, danışmanı Reşit Canbeyli olmak üzere Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji'yi (CBT) 1987 başında yayımlamaya başlıyoruz. Cumhuriyet 120 bin satıyordu ve ek ile birlikte satışı 160 bine yükselmişti ilk haftalar.

29 yıl boyunca Cumhuriyet gazetesi yönetimi, İlhan Selçuk, o zamanki yayın kurulu ile yayın müdürü Hasan Cemal, yazıişleri müdürü Okay Gönensin derginin hep arkasında durdular. Türkiye'de bir devrim oluyordu ve ilk kez Cumhuriyet gibi 100 yıllık köklü bir düşünce yorum ve haber gazetesi, haftalık bir gazete eki olarak CBT dergisi yayımlıyordu. 1987-2015 arası 1451 sayı yayımlandı.

CBT epey badireler atlattı, parasızlıktan sekiz tabloid sayfa bile bastığımız oldu ve ana yazıları kapaktan giriyorduk.

Cumhuriyet'te yönetim değişince Akın Atalay, Can Dündar ve Milliyet'ten getirttiği gazeteci arkadaşları gazeteyi yayımlamaya başlayınca, CBT'yi gözleri görmedi. Gazetenin satışını yükseltmek için her şeyi yaptılar çok sayfalı magazin dergileri çıkardılar, büyük borçlara girdiler, sıra CBT'nin maliyetini karşılayamadığı tartışmasına geldi ve yazıişlerinden gelen üç saniyelik bir telefon ile Orhan Bey dergiyi kapattık ve yanınızdaki iki arkadaşı da işten çıkardık talimatı iletildi.

Neyse ki Aziz Sancar'ın bir önceki CBT'de "NOBEL" zaferini kapak kapmıştık. Bu bizim için bir zafer kapanışı olmuştu! Şunu da belirteyim, Sancar'ın davetlisi olarak Nobel törenlerini izleyecektik, bu büyük bir ayrıcalıktı ama her şeye su gibi para akıtan yönetici beyler size verecek 40 kuruşumuz yok dediler. Kendi olanaklarımızla Stockholm'de kaldık. Haberlerimizi, röportajlarımızı da gönderdik.