Bahçeli ve Erdoğan'ın AKP-Apo-DEM işbirliği planı

Esenyurt'a iktidarın el konması ve arkasından Mardin, Van ve Batman'a kayyumların atanmasının sırrı, Bahçeli'nin Apo sevgisini açıkladığı konuşmasında gizli.

Seçimlere kadar yürürlüğe konacak iktidarın Kürt politikasının bu çizgisini Erdoğan'ın onayıyla Bahçeli açıklamıştı: Apo PKK'yi feshettim çağrısı yapacak ve kendisine Meclis'in kapıları hatta özgürlük kapısı açılacaktı.

PKK'nin Suriye'de ABD'nin desteği ile devlet yapılanması içinde olduğu bugünkü koşullarda, 10 yıllardır bu amaç için savaşan PKK'nin Öcalan'a tamam feshettik dağılıyoruz demiyeceğini, Erdoğan ve Bahçeli bilmiyor mu Biliyor. Peki ne çözümü umuluyordu

Bir sürü teoriler ileri sürüldü. Federasyon kurulacak Irak, Suriye ve Türkiye ve dahası İran'daki Kürt bölgesi birleştirilecek, Türkiye bunları himayesini üstlenecek. Falan filan. Bir imkânsızlığın teorisi aldı başını gitti!

Oysa iktidar Türkiye içinde oyların yeniden dağılımını sağlayacak bir politikayı inşa etmeye soyunmuştu. Önümüzdeki 3.5 yıl içinde geçerli olacak.

DEMİRTAŞ DA NEYMİŞ

CHP ve DEM ve daha bir sürü politikacı Kürt meselesi çözümünü ciddiye aldı.

Özgür Özel, Selahattin Demirtaş ve Güneydoğu Anadolu hattını devreye soktu. Demirtaş'ı ziyaret etti, Diyarbakır'a gitti ama TUSAŞ'a saldırı olunca geri döndü: Demirtaş ve DEM'siz bir çözüm olmazdı.

Bahçeli'nin yanıtı gecikmedi, Demirtaş'ı devre dışı bıraktı. DEM'i Öcalan'a bağladı.

Kürt seçmen arasında en çok etkili isim Demirtaş idi.

Derken iktidarın Esenyurt'a el koymasını izledik. Arkasından Van, Mardin ve Batman geldi.

NE ANLAYACAĞIZ TÜM BUNLARDAN

Zor soru, ama şunu diyebiliriz. CHP-DEM arasında kent uzlaşısı ittifakı, AKP'yi giderek belediyesiz bırakıyor. Bu ittifakın bir şekilde parçalanması gerek. Parçalı bir muhalefet AKP'ye kapılar açar diye düşünüyorlar.

Kontrolleri altında olan yerel seçimlerde İmralı'dan aldıkları ve Kürt seçmenlere yönelik CHP-AKP adayları arasında tarafsız kalın mektubunu okutan Saray, Öcalan'a istediklerini yaptırabileceklerini düşünüyor ve buna karşılık kendisine özgür kalma penceresi açıyor.

Demirtaş'ı ise demir leblebi görüyorlar.

DEM'i İmralı'nın emir ve talimatları altına sokma girişimiyle karşı karşıyayız.