Anı yaşamak mı yaşamamak mı

Anı yaşayamadığımızın en çarpıcı resmi yılbaşı gecesi Paris'te çekilen videoydu.

Champs-Elysees'deki herkes geri sayım sırasında cep telefonuyla çekimdeydi.
Öyle bir görüntü ki; binlerce parlayan cep telefonu okyanus gibi uzanıyor.
Tek bir noktaya odaklanmış, ama her şey önlerindeki ekrandan gören insanlar ise görünmüyor bile.
Orada olsaydım ben de aynı şeyi yapardım diye düşündüm. Neyse ki bir on yıl sonra bu sorun da çok geçmeden çözülecektir. Yapay zekâ bizim yerimize pekala bu tür anları çekebilir.
Biz de o sırada "anı yaşayabiliriz".
Aslında bir şeyleri kayıt altına alıp başkalarına gösterme ihtiyacı hep vardı.
Önceki gün 15 yıl önceki bir konserin kaydına bakıyordum da, stadyumdaki herkesin elinde dijital fotoğraf makineleri varmış, ağır ve hantal.
Çünkü o zaman sadece onlar mevcuttu.
Sadece araçlar değişiyor işte...

Yapay zekâ muhabbeti

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Yapay zekâ yenilik yapamaz...
Dün okuduğum yapay zekâ makalesi böyle başlıyordu. Şimdilik doğru, yapay zekânın üretebildiği tek şey, önceden var olan verileri hızlı bir şekilde analiz edip ortaya koyabilmesi.
Ama bu yenilik yapamayacağı anlamına gelir mi
Sonuçta insanlar da önceki bilgiler üzerinden yeni bir şey inşa etmiyor mu
Yapay zekâ bunu neden yapamasın
Kaldı ki şu an en çok konuşulan teori şu: Yapay zekâlar kendi aralarında yarattıkları yeni bir dille konuşmaya başlayıp insanları saf dışı bırakırsa ne olur

Mesela: Ana yemek bin lira

Önceki gün Etiler'de bir restorandayım. Mekânın ortaklarından biri de orada.
Selamlaşma faslından sonra ayaküstü sohbet ediyoruz.
Maliyetlerin artışından bahsediyor; bir süre daha idare edeceklerini ama yakında menü fiyatlarını yeniden düzenlemek zorunda kalacaklarını...