Yurtseverlik ya da uşaklık

"Barut dolu silahlarıyla geldiler/ Ateş buyruğu verdiler acımadan/ Şarkı söyleyen bir halkla karşılaştılar/ Sevgiyle ve görev aşkıyla birleşmiş bir halk..."

Pablo Neruda, bu dizelerle başladığı "Düşmanlar" adlı şiirinde, emperyalist saldırganlığa karşı halkların direnme gücünü selamlıyor.

"Biz halkız yeniden doğarız ölümlerde!..." diyerek emperyalizme karşı direnişin yok edilemeyeceğini vurguluyor.

"Yüreğim bu kavganın içinde/ Kazanacak halkım/ Bütün halklar kazanacak bir bir..." diyerek direnç çoğaltıyor.

Şiiriyle adı emperyalizm olan korku, şiddet, yalan imparatorluğuna karşı insanın ve halkların zafere ulaşacağı bilinciyle umut fırtınası estiriyor.

ORTADOĞU HALKLARI

Korku, dehşet ve yalanın imparatorluğu olanca gücüyle "insan"ı ve "insanlığı" yok etmeye çalışıp egemenliğini insan eliyle, insanları kirleterek pekiştiriyor.

Haydutluğun, uluslararası kurumları ve yasaları tanımazlığın, zorbalığın dünyanın dört bir yanında gerçekleştirdiği saldırıların şimdilik son halkasını oluşturan, yıllardır hazırlıklarını yaptığı saldırı, tüm dünya halklarını, en çok da Ortadoğu halklarını tarihsel bir sınava sokuyor.

Emperyalizmin dünyaya meydan okuduğu bugün, Ortadoğu halkları bir sınavdan geçiyor ve dünya görüyor ki bölge halkları köleliğe ve bölünmüşlüğe, işbirlikçiliğe ve emperyalizme boyun eğmeye devam ediyor.

Tarihsel parçalanmışlıklarından ve emperyalist sömürüden kurtulmanın fırsatını yakaladığını düşünmüyor.

Yöneticilerinin emperyalistlerle işbirliği yaparak halklarının adını ve onurunu kirletmesine, milislerinin emperyalizmin üslerinde eğitilmesine sessiz kalıyor.

Emperyalizmin vaat ettiği "köleleştiren özgürlük" uğruna, onun gölgesinde, kendi kardeşlerine kıyıyor, kendi devletinin işgal ve istila edilmesi için emperyalist orduların yanında yer alıyor.

Kendilerini emperyalist zincire sokanlara karşı çıkmayan Ortadoğu halklarına Sandor Petöfi'den tarihsel uyarı geliyor:

"Halk bakacak, görecek, anlayacak,/ acı çeken kim, başkaldıran kim, dövüşen kim,/ kim işi oluruna bırakmış,/ kim günü gün eden, kim şarlatan, kim korkak!"

Bertolt Brecht, "Ve seyirci kalanlardan beklediğimiz/ En azından utanmalarıdır" derken Paul Eluard aydınlık bir pencere açıyor insanın ufkuna:

"Hiçbir vakit tam karanlık değil gece/ Kendimde denemişim ben/ Kulak ver dinle/ Her acının sonunda/ Açık bir pencere vardır/ Aydınlık bir pencere."

YURTSEVERLİK BİLİNCİ

En yeni teknolojik donanımlı ordusuyla, akılları da tutsak alan iletişim ve propaganda yağmuruyla, tehdit ve şantajına kattığı tüm yerli işbirlikçilerinin desteğiyle, artık engellenmez boyutlara yükseldiğini sandığı imparatorluğunun dünya egemenliğini ele geçirme konusundaki gemlenmez tutkusuyla emperyalizmin Ortadoğu'ya ve ülkemize saldırdığı bugün; halkların gücüne inanmaya, yurtseverlik bilincine, umuda çok gereksinmemiz var.