Yenilgi öğretmendir

"Yaşamın en zor işlerinden birisidir, 'hatamızdan ders alabilmek'..." diyor Erdal Atabek, Cumhuriyet'teki yazısında (2 Ekim).

Atabek, "Hatamızı kabul etmek yerine, onu inkâr etmek, başkalarını suçlamak, koşullara yüklemek çok daha kolay gelir... Demokrasi vaadiyle gelip otokrasiyi yerleştiren iktidar, siyasal İslam hedefiyle 'laik Cumhuriyet'i ortadan kaldırma yolundadır" diye sürdürüyor ve hatadan ders alabilmenin gereklerini sıralıyor:

"Gerçekle yüzleşmek, sorumluluk alabilmek, nesnel analiz yapabilmek, kendi payını kabul edebilmek, yanlışın bedelini ödemek."

SON 200 YIL

Hatamızdan nasıl ders çıkaracağımızı anlamak için düne bakalım.

Yok oluşa doğru giden Osmanlı İmparatorluğu'nu kurtarmak için "Yeni Osmanlılar", "mutlak iktidar" olan padişahları değiştirmekle yetindi, saltanatı kaldırmayı düşünmedi bile ve yenildi.

Yenilgiden ders çıkaran "Jön Türkler", "mutlak iktidar" yerine Meşrutiyet'i getirdi ama Osmanlı Birinci Dünya Savaşı'nda yenildi ve ülke paylaşıldı.

Yenilgiden ders çıkarmayı başaranlar, Kuvayı Milliye'yi yarattı, Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı kazandı, ülkeyi kurtardı, Cumhuriyeti ve devrimlerini armağan etti.

12 EYLÜL'DEN BERİ

Siyasal İslam, antiemperyalist dalgayı durdurmak isteyen emperyalizmin 12 Eylül 1980 karşıdevrimiyle işbirlikçi iktidarlar eliyle palazlandırılarak iktidara getirildi.

İşbirlikçi ortaçağ ideolojisi, saltanat yani "mutlak iktidar" hayallerini gerçekleştirmek için insanlık değerlerini savunan devrimcilere, demokratlara, yurtseverlere saldırdı, onları ezdi.

Yenilgi, mücadele edilen güçlerce ezilince değil ulaşılmak istenen çağdaş değerlerden vazgeçince olur.

"Bugün bilimin bayrağını yüksek tutmak fakat aynı zamanda bilimsel kaçınılmazlıkları bilim dışı tembelliklerin kaynağı yapmak isteyenlere karşı savaş açmak... Coşkuyu bilime ve politikaya tekrar sokmak gerekiyor" (Bilim ve Edebiyat) diyen Yalçın Küçük'ün "Türk aydınının bir büyük öğretmeni" dediği "Yenilgi Öğretmen" ne yazık ki doğmadı.