Erdal Atabek, Cumhuriyet'teki Yeni despotizm başlıklı yazısında (19 Haziran 2023), dünyanın çeşitli yörelerindeki hukuku iktidara bağımlı kılan, medyanın özerkliğini ortadan kaldıran, ifade özgürlüğünü engelleyen, alternatif bilgiye ulaşmayı zorlaştıran, eğitimi denetimi altına alan, özgür toplumun akış yollarını kapatan, böylelikle seçimleri önceden kazanmanın bütün koşullarını sağlayan "yeni despotlar"ın kitleleri ayartma, şaşırtma ve ikna yoluyla kendi iktidarını sürdürdüğünün yazıldığı bir kitabı anımsatıyor:
Yeni Despotizm (John Keane, Türkçesi: İsmail Ferhat Keçem, İletişim Yayınları, 2021.)
YEŞİL, SARI, KIRMIZI KESİMLER31 Mayıs 2024'te kaybettiğimiz Erdal Atabek, Sidney Üniversitesi'nde siyaset bilimci olan John Keane'in, toplumun olan bitenden çok haberli olmayan kesiminin uzun süreler "demokratik görünüm" altında iktidarda tuttuğu "yeni despotizm"in toplumlarda yarattığı üç kesimi açıkladığını aktarıyor.
Her seçimde iktidarı destekleyen, iktidara yakın olan, iktidarın nimetlerinden beslenen, ihaleler alan, yetki sahibi yapılan zenginlerle aile yardımları ve engelli ödenekleriyle bir ölçüde yaşamını sürdüren, çektiği sıkıntıları iktidara değil kadere bağlayan; "dış düşmanlar", "ekonomik saldırı", "vatan hainleri" gibi temalarla yoğun propaganda altında bırakılan, aldığı yardımları kaybetmekten korkan yoksulların yer aldığı yeşil kesim.
Duruma göre iktidarı da muhalefeti de destekleyebilen, seçimin sonucunu ağırlıkla belirleyen, politikayla ilgili olmayan, gündelik işine bakan, ilgi alanı ailesi, yaşadığı yöre, yakın çevresi olan, kitap, gazete okumayan, kulaktan dolma bilgiyle yetinen, toplumun orta sınıfı gibi olan sarı kesim.
Olan biteni bilen, anlayan, despotizme karşı olan, onun değişmesi için her seçimde karşı oy kullanan, aralarında konuşup yakınmakla yetindiği, her olayı yorumlayan, karşı çıkan ama eyleme geçmeyenlerle uğraşan, kimileri yazan, kimileri örgütlü hareketlere katılan kırmızı kesim.
TOPLUMA DOĞRU YOLU GÖSTERME GÖREVİKitaptan, "yeni despotik iktidarlar"ın asıl güçlerinin yeşil ve sarı kesimler olduğunu bildiğini, yeşil kesimin bağımlılığını artırmak için çalıştığını, korkuyu sürekli artırdığını, kaderci görüşü ve inanç faktörünü sınır tanımaksızın kullandığını, muhalefet partilerine düşmanca davranmaktan çekinmediğini, kendileri için tehdit oluşturan herkesi düşman yerine koyarak hareket ettiğini, aç, işsiz bırakıp hapsettiğini, itibarsızlaştırmaya çalıştığını, hiçbir ahlak kaygısı olmadan yalan söylediğini, başkalarının malına el koyduğunu, tüm bunlarda ayartma, şaşırtma, ikna etme yöntemlerini kullandığını aktaran Erdal Atabek'i saygıyla, yazısının son bölümündeki emanetiyle anıyorum.