Toplumsal cehalet

Sokak röportajında "Hükümete oy verip muhalefetten hesap soran bir toplum" olduğumuzu söylüyor biri.

"Kâğıda zammı umursamayan ama tuvalet kâğıdına zam gelince bağıran bir toplum olduk" diyor bir başkası.

Bu gerçeklik, Nâzım Hikmet'in "Kabahatın çoğu senin, canım kardeşim" dizelerini, Mahzuni'nin Oy Babo ("Cehalet aklım uçurdu") türküsünü ve "cehalet" sözcüğünü düşündürdü bana.

Cehalet deyince, mimarlık, toplum, kent, kültür, sanat üzerine imza attığı sayısı 30'u bulan kitabının yanı sıra Cumhuriyet Kitapları'nda ağdaşlaşma Sancıları, Türkiye'nin Bağımsızlık Savaşı, Gelecek, Kendini Öğrenemeyen Toplum, Yarını Baştan Tanımlamak, Boyut Yayıncılık'ta Doğan Kuban Yazıları Antolojisi (2 c.), Kırmızı Kedi'de Umutsuzluk Yakışmaz adlı kitapları yayımlanan Herkese Bilim ve Teknoloji dergisinde onlarca yazı yazan bir bilgeyi, Doğan Kuban'ı (1926-22 Eylül 2021) düşündüm ve onun cehalet üzerine yazdıklarından bir seçme yaptım.

CEHALET BİR BİRİKİMDİR

"...Cehalet... öğretimsizlikten, öğretimsizlik öğretilecek bir şey olmamasından değil, bilginin var olmamasından ya da varlığının zararlı görülmesinden kaynaklanır.

...Her an öğrenilecek bir şey olan bu dünyada, öğretecek bir şey bulmayanlar ya aptal ya da önyargılıdır. Hiçbir insan o kadar aptal olamayacağına göre, bilgiyi dışlama coğrafi ya da tarihi, beyinde damar tıkanmasına benzer toplumsal aklın tıkanmasıdır.

...Osmanlı döneminde geri kalmanın tek bir nedeni vardı: Bizim dışımızdaki dünyaya bağımsız bir varlık olarak bakmamak, başka bir deyişle 18. yüzyıla kadar Diyar-ı Küfr cahili olmak. Bunun bir nedeni dinse, bir nedeni cehaletti.

...Osmanlı tarihi tümüyle cehaletin hizmetinde biçimlenmiştir. İç nedenlerle bazen yozlaşan bir otokrasi, toplumun kul yani köle statüsü, dinin şeriata dönüşmesi, kentlileşmemiş toplum, toplumu aydınlatacak bir ulusal ordu olmaması, bürokrasi ve edebiyat dilinin halk dilinden farklı oluşu bu nedenlerin başında gelir.

...Osmanlı toplumunda büyük çoğunluğu köyde oturan insanlara öğrenme olanağı açık değildi. Okuma yazma bilmeyen ve okulu olmayan köylerde yaşayanların öğrenme çarkına girmeleri olanaksızdı.

...Cahil ve cehalet sözcükleri Osmanlı döneminden kalan en büyük mirasımızdır.

...Osmanlı cehaletinin tortusu toplumun bazı kesimlerinde yaşamağa devam ediyor.

...Osmanlı cehalet mirasının taşınması bu çağda olanaksız bir yüktür. Bu toplum 100 yıl öncesine kadar okumuyordu, okuyanlar da zaten kitap bulamazlardı.

...Okumayı bilmedikleri bir dille yazılan Kuran'ı da okumadılar. Kuran, muska gibi bir kenarda dururdu. Okumayı biraz sökenlerin okudukları Mızraklı İlmihal kitaplarını anımsıyorum. Halka namaz, oruç, hac ve dinin farzlarını anlatır, Allah'a ve Peygamber'e inançlarını vurgulatırdı. Halkın maksimum din bilgisi budur.