Türküleştirdiği, yüreğinden seslendirdiği 1 Mayıs, Adiloş Bebe, Aldırma Gönül, Analara Kıymayın Efendiler, Bekle Bizi İstanbul, Ben Ölürsem, Bir Şafaktan Bir Şafağa, Bu Memleket Bizim, Değmen Benim Gamlı Yaslı Gönlüme, Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz, Göklerde Kartal Gibiydim, Güzel Günler Göreceğiz, Haberin Var mı, Hasretinle Yandı Gönlüm, Hava Nasıl Oralarda, İşte Gidiyorum Çeşmi Siyahım, Metrisin Önü, Oğul Büyümeli Kız Büyümeli, Sen Benden Gittin Gideli gibi onlarca şarkısıyla Anadolu'nun aydınlık sesi, güzel günler umudunun sanatçısıydı 75 yaşındaki Edip Akbayram.
SANATÇININ GÖREVİ"Bir sanatçının görevi yaşadığı toplumda yanlışları, hataları söylemek, göstermektir. Çünkü biz şarkılarımızı yaşadığımız toplumla paylaşıyoruz; sevgiyi de kavgayı da üzüntüyü de... Sanatçının yazdığı şarkılar yaşadığı ortamla ilgilidir. Hüzün, sevgi, kavga, mutluluk... Bunlardan beslenir sanatçı. Ben bu topraklar üzerinde çok yaratıcı oluyorum. Bu toplumdan beslenerek yapıyoruz parçalarımızı. Onun için sanatçının görevi dürüst olmak, toplumu olumlu yönde yönlendirmeye çalışmaktır.
Toplumumuzda birçok insan sanatçı ile şarkıcıyı ayırt edemiyor. Sanatçı olmak çok zordur. Sanatçı kendisini sevenleri yüreğinde hisseder." düşüncesiyle var oldu hep. Halkı onu Türküler Yanmaz diyerek gönderdi sonsuzluğa (2 Mart 2025):
"Güneşin ak yüzüne bir duman çöktü Bir türkü çığlıkla ateşe düştü Kuytu bir köşede bir çiçek küstü Döktü yaprağını boynunu büktü Şu Sivas'ın elinde sazım çalınmaz Güllerim yandı yüreğim dayanmaz Kararmış yüreğin hiç ışığı olmaz Bilmez misin ki türküler yanmaz Günü gelir sanma hesap sorulmaz Dayanır kapına pir sultan ölmez Şu Sivas'ın elinde sazım çalınmaz Güllerim yandı yüreğim dayanmaz."
BAŞ EĞMEYEN KÜÇÜK DEV KADINLARMaalouf, Baudrillard, Eco, Bosquet gibi entelektüellerin "Akdenizlilik, Kimlik ve Entelektüalizm" üzerine düşüncelerini tartıştığı Yüzyıl Sonu Tanıklıkları (Siyasal) ile Türkiye'de Aydınların Gözüyle Yahudiler (Gözlem) adlı söyleşileri ve büyükannesinin anılarından 20. yüzyılın başında Türkiye'deki Yahudi cemaatinin yaşam biçimini, sorunlarını aktardığı Kimsin Jak Samanon'dan (Sel) sonra, Sevmenin Zamanı (Doğan), Alman Subayın Evi (Doğan), Sen Bir Başka Gittin (Doğan), Lale Puding Shop (Siyasal), Köpük (İthaki) adlı romanlarında aşk, arkadaşlık, bağnazlık, arayış temellerinde insan durumlarını yazan, 17 Şubat 2025'te sonsuzluğa uğurladığımız Liz Behmoaras (d.1950), yaşam aktarımlarıyla yakın tarihimize ışık tuttu.
Efsane bir hekimi anlattı: Mazhar Osman: Kapalı Kutudaki Fırtına (Remzi).
Bir Kimlik Arayışının Hikâyesi'nde (Remzi), Kemalizm adlı kitabıyla tanınan Munis Tekinalp