Canevine saldırı

"İstirham ediyorum, uhulet ve suhuletle kıraat edin.

Kıymetli vaktinizi alacağım.

İlgi ve alakanız için peşinen teşekkür ediyorum.

Bugün kendime start verdim ve evden çıkış yaptım, bir müddet etrafı tarassut edip lokasyonumu tespit edip müteakiben destinasyonum olan sahildeki çay bahçesine intikal ettim.

Elinizdeki argümanlarla halihazırda çok kıymetlisiniz lakin yine de kendinizi konsolide etmenizi tavsiye ederim, cumhurun bir parçası olarak mutlu ve mesut olmaktan sarfınazar etmeyin.

Hayata ve hakikata dair zinhar hayal kırıklığınız olmasın, inovatif fikirlerinizle sahada yerinizi alırsanız modunuz size kifayet edecektir.

Bize reva görülen parametreleri mega ve majör projelerimizi münasip lansmanlarla kuvvetlendirerek müsait hale getirebiliriz.

Maalesef ki bigane kaldığımız ve detaylı murakabeler yapmadığımız için kal oluyoruz.

Muhtemelen nefsimize itimat etmediğimiz için başımıza gelenleri idrak edemiyoruz ve halimizi arzetmeye kelimelerimiz kifayetsiz kalıyor.

Haddizatında tahayyüllerimizi, sirayet eden tufeylileri atraksiyonla def ederek, girift olmaktan çıkararak hayata geçirebiliriz.

Velhasıl şunda mutabık kalmalı ve deklare etmeliyiz ki hemhal olalım, konsensüse varalım:

Ezcümle, konjonktür müsaittir ve derin bir nefes alarak fert olmak şuuruyla tabiata müteşekkir olduğumuzu ilan edebiliriz.

Saygı ve hürmetlerimle."

ŞAŞIRMAYALIM

Günümüzün gerçeği bu ve üstelik "muhalif" haber kanallarında birkaç saat içinde duyduğum sözcükleri bir araya getirerek kurguladım yukarıdaki metni.

Dil Devrimi'nden sonra Osmanlıcanın etkisinden kurtularak özgürleşen dilimizin nasıl bir saldırıyla karşı karşıya olduğunu anlamak için yaygın iletişim araçlarına bakmak yeterli.

Matbuat denen ve basın yayın olarak Türkçeleşen sözcüğün yerini medya aldı.

Eskiden muhaberat denirdi iletişim olarak Türkçeleşmişti, şimdilerde komünikasyon deniliyor.

Faaliyet, etkinlik olmuştu, şimdi aktivite sözcüğü yeğleniyor.

Asgari-azami yerine en az-en çok diyorduk, bunların yerini minimum-maksimum aldı.

Meselenin yerini sorun almıştı şimdi probleme döndük.

Daha verilebilecek yüzlerce örnek Türkçemizin nereye götürüldüğü, nasıl bir saldırıyla karşı karşıya olduğu sorusunun yanıtını veriyor: Küreselleşme politikaları.

Yüzlerce yıl Arapça, Farsça gibi Doğu egemenlerinin dilinin etkisinde kalan Türkçemiz şimdi bunların üstüne Batı egemenlerinin dilinin etkisine de giriyor.