Mustafa Kemal'in Samsun'a çıktığı gün Türk Ocağı ile tüm öğrenci kuruluşları İstanbul'da Fatih mitingini düzenledi, 20 Mayıs'ta Doğancılar'da toplandı, 23 Mayıs Sultanahmet mitinginin ateşleyicisi oldu.
Anadolu'ya silah kaçıran, kongrelerde delege olan, cephelerde Kurtuluş Savaşı'nın yurtseverlik destanını yazan onlardı.
Kimi insanları yurdun işgaline karşı direnişe çağırdı, kimi gazete, dergi çıkardı, kimi Kuvayı Milliyeci olarak çete savaşlarına katıldı, kimi kongreleri ateşledi, kimi çoban ateşlerini körükledi.
1919'un gençleriydi onlar ve gençliğin gelecek olduğunun somut kanıtıydılar.
Reşit Galip, Hasan Âli (Yücel), Şevket Süreyya (Aydemir), Sıtkı Akkay, Ferit Oğuz (Bayır), İsmail Hakkı (Tonguç), Mustafa Necati, Vasıf Çınar, Gördesli Makbule, Nezahat Onbaşı, Şerife Bacı, Tıbbıyeli Hikmet, Vehbi Sarıdal, Ethem Nejat, Sadık Ahi bir kısmıydı bunların.
Toplumsal ve siyasal geleceğin kongrelerini, Kuvayı Milliye'nin, Büyük Millet Meclisi'nin, Ulusal Kurtuluş Ordusu'nun, Ulusal Kurtuluş'un, Cumhuriyetin kuruluşunun, kurumlaşmasının ve bir kültür olarak bugünlere akmasının mayasında onlar vardı.
1929'da "Putları kırıyoruz" diyen Nâzım Hikmet 27 yaşındaydı.
KURTULUŞTAN BUGÜNE GENÇLİK1940'lı, 50'li yılların gençleri ırkçılık maskesiyle emperyalist planları hayata geçirmek isteyenlerle mücadele ederek bayrağı devraldı.
Bağımsızlık ve özgürlük meşalesini devralan 40 kuşağının gençleri emperyalizme, ırkçılığa, savaşa, faşizme karşı durdu.
Amansız arayış, kuşatma, direniş yıllarıydı ve gençlik direndi. (Bkz. 40'ların Cadı Kazanı-Uğur Mumcu, um-ag Yayınları)
Köy Enstitülerinin genç öğretmenleri nöbetini tuttu Cumhuriyetin.
"Soğuk Savaş" koşullarında diktatörlüğe karşı direnişi destan oldu 27 Mayıs öncesi gençliğinin.
Jön Türklerden Kuvayı Milliye'ye, Köy Enstitülülerden 68 kuşağına birbirine bağlanan gençlik kuşakları, bağımsızlık sevdasının uykusuz aydınları olarak kendilerine güvenen önderlerinin yüzünü ağarttı bir daha: 68 kuşağı.
68 Kuşağı'nda (Bilgi Yayınevi) anlatmıştım bu destanı.
Bir arayışın birikimiydi gençlerin silahı, bağımsızlık, özgürlük arayışının.
1970'lerde 12 Mart'ın, 80'lerde 12 Eylül'ün zulmüne direndi 78 kuşağı.
Direnirken yüzlercesinin kanı toprağa döküldü.
"1 Mayıs" alanlarındaydı. "Tandoğan'dan Kurtuluş'a" yürüdü. "Gündoğdu hep uyandık" dedi.