Ateşi diri tutmak

Emin Özdemir, "Size 'Ateş Yakmak' başlıklı bir yazı okuyacağım. Bu yazının sizde bıraktığı izlenimi yazmanızı istiyorum" demişti 53 yıl önce.Vedat Günyol, "Ateşi diri tutma"nın ne olduğunu anlatıyordu Yeni Türkiye Ardında adlı kitabının bu ilk yazısında."ATEŞ YAKMAK""Her yaratıcı insan bir ateş yakıcıdır... Her ateş yakıcı kendinden sonraki yaratıcı atılımlar için bir atlama tahtası olmuştur...Uygarlık, dünya yuvarlağının şurasında burasında, zaman zaman yakılan ateşlerin, her türlü sınırlar ötesinde, birbirine eklenen alevleriyle beslenip gelişmiş(tir) ve gelişmededir...Kültür insan aklının, deneylerinin durmadan gelişen, yenilenen bir ürünü, durmadan ateş alan, başka ateşleri yakan atılımlarıdır...Yakılan her ateş günün birinde ister istemez gücünü yitirecek, ister istemez sönecektir. Bu değişmez bir gerçektir. Ateşi diri tutmanın yolu onu durmadan tazelemektir. Yoksa küllerin içine gömülüp kalır insan.Türkiye'mizin yazgısı, çoğu Doğu ülkeleri gibi, zaman zaman yakılan ateşleri tazelemeye yanaşmayıp, sadece o ateşlerin külleri üzerine kıskançça kapanıp kalmak olmuştur. Bir düşüncenin ilerilerine atılacak yerde, çeşitli çıkar örgütlerinin, yerleşmiş düzen çıkarcılarının etkisiyle, o düşüncelerin gölgesinde direnip durmuşuz...Atatürkçülük ateşini diri tutmanın tek yolu, devrim ilkelerinin ilerisinde, onların ruhuna uygun yeni ateşler yakmaktır." (Yeni Türkiye Ardında, s.5-8)ATEŞ YAKICILARIŞanslıyız, yaşam kültürümüzü inceleyerek bu soruyu yanıtlayan ateş yakıcılarımız var.Doğan Kuban, yaşamın, yaşam kültürünün anlamını arıyor kitaplarında. İnsan olmanın ne demek olduğunu anlatıyor. Mimarlık sanatının bu büyük ustası, insanın özgür olması için çığlık atıyor, insanın özgür aklına, özgür iradesine dikkat çekerek yaşamın anlamının dünyaya katılan değer olduğunu söylüyor.Bozkurt Güvenç İnsan ve Kültür ile Türk Kimliği adlı kitaplarında, "İnsanlar benzerler çünkü kültürleri benzer, insanlar benzemezler çünkü kültürleri farklıdır, insanlar değişirler çünkü kültürleri değişmektedir" diyerek 4 bin yıllık bir tarihi anlatırken "Biz kimiz" sorusunun yanıtını arıyor.Nermi Uygur, "Kendi bunalımından ortak bunalımlara, başkalarından kendine, kendinden topluma, tarihe, kültüre" yaşamın değerini, güzelliklerini, yaşama saygıyı anlatıyor Bunalımdan Yaşama Kültürü'nde.Bertan Onaran Yaşama Sanatı Günlüğü adlı kitabında,