Ömer Üründül

Sabah

Takımlarımızın kondisyonu vasat

Twente önemli bir yıldız oyuncusu olmasa da ekol sahibi, çok koşan bir takım... Geçen sene kaybettikleri eşleşmenin de hırsıyla maça tempolu bir baskıyla başladılar. Fenerbahçe akıllı bir taktikle kontrollü oynayıp, alan daraltıp oyunu tutuyordu. Rakibin hücum girişimlerini mümkün olduğunca tesirsiz hale getirdiler. Bu arada da kısa süreler içinde

Mourinho'yu anlamakta zorluk çekiyorum

F.Bahçe hiç de iyi oynamadığı bir maçta 3 puanı kazandı. Daha maç başlar başlamaz Szymanski fizik kurallarını altüst eden bir gol kaçırdı. Ondan sonra son derece durgun, temposuz bir oyun... Rakip geriden rahatlıkla çıkabiliyor, bütün yük iki ön libero ile defans bloğu üzerinde. Çünkü Maximin defansa yardımı sevmiyor, Dzeko ile Tadic'in de fiziksel

Arızalı kadro!

Galatasaray'ın dün gece sahaya çıkan kadrosunun organize ve etkili bir futbol sergilemesi mümkün değildi. Ama her zaman söylediğim gibi futbol ilginç bir oyun. Rakip defansın hatalarından ve iki golcünün usta vuruşlarıyla G.Saray 3 farklı skor avantajı yakaladı. Ama bu kadronun arızalı olduğu başka bir örnekle belliydi. Çünkü moralsiz Kasımpaşa dev

Fred'te ciddi bir düşüş var!

Fenerbahçe ilk 20 dakikada Saint Gilloise fırtınasına tutuldu. Müthiş bir tempo ve hızlı hücumlarla bu bölümde sürekli F.Bahçe'nin üstüne gittiler. Hatta ilk dakika dolmadan az kalsın gol atıyorlardı. F.Bahçe pas yapamıyor, rakibi karşılayamıyor, ileri çıkamıyordu. Oyunu 2 kurtarışla Livakovic tuttu. Sonra takım kendine geldi. Futbolcular anladı ki

Günay'ın büyük katkısı oldu

Dün gece 90 dakika kıran kırana bir maç izledik. G.Saray, ilk yarıda oyunun tek hakimiydi. Çok etkili atak geliştirdi ancak PAOK, iyi yerleşimli alan savunması uyguluyor, yüksek toplarda da geçit vermiyor. Buna rağmen gole yakın birçok atak oldu ve soyunma odasına beraberlikle gidildi. İkinci yarıya G.Saray golle başladı. Ancak golden kısa süre son

Tadic-Dzeko ile başarılı olunmaz

G.Saray çok önemli bir deplasman derbisinde nasıl oynanması gerekiyorsa öyle oynayarak 3 puanı kazandı. Disiplinli ve hırslıydılar. İyi yardımlaşma yaptılar. Maçın ilk 15 dakikası hariç kontrol hep ellerindeydi. Takım oyunu oynadılar. Bütün futbolcular görevlerini yaptı. Ben en çok Yunus'u beğendim. Bu kadar olumlu performans göstereceğini herhalde

En-Nesyri hazır değil

Fenerbahçe, ilk yarıda oyunun kontrolünü elinde tutan taraftı ama ciddi üretkenlik sıkıntısı vardı. Çünkü tempo düşüktü. Ağır gelişen ofansif girişimlere hareketlilik kazandıran tek isim vardı: Maximin... Çabukluğu ve dribbling yeteneğiyle iki kere sahne aldı. Önce çok güzel bir gol attı sonra da sıfıra inerek penaltı kazandırdı ve takımı rahatlata

En az koşan maçın kahramanı!

Fenerbahçe, maça tempolu ve iştahlı başladı. Alanyaspor da sürekli prese takılmasına rağmen ısrarla geriden pasla çıkmayı sürdürüp adeta harakiri yapınca Fenerbahçe'ye pozisyon zenginliği sağladılar. Ama sarı-lacivertliler ele geçirdiği pozisyonları heba etmekte çok hovardaydı. Devre sonunda skor avantajını nihayet yakalayabildiler. İkinci devreye

Teknik sorun!

Galatasaray, ilk maçın ilk devresinden çok daha kötü bir ilk yarıyı dün gece sergiledi... Rakip ilk dakikadan itibaren dalga dalga Galatasaray'ın üzerine geldi. Sayısız şut çektiler, sayısız korner kazandılar. Geriden o kadar hızlı ve garantili çıktılar ki Galatasaray sürekli geriye koşmak durumunda kalarak, fiziki tahribat yaşadı. Hücumda ise hiçb

İkinci yarı büyüklüğünü gösterdi

Fenerbahçe, Rize'de görkemli bir deplasman galibiyeti elde etti. İlk yarı zor geçti. Rizespor temaslı oyunla Fenerbahçe'yi rahatsız ediyor, fırsat buldukça da hızlı ataklarla tehdit etmeye çalışıyordu. Sıkıntılı ilk bölümde Fred'in değişik bir tarzla yolda dönerek devam eden şutuyla skor avantajı yakalandı. Bunun moraliyle Fenerbahçe yine çok rahat