Ömer Üründül

Sabah

Fizikten kalmayalım!

Türkiye geriden geldiği maçta ABD'yi Arda Güler ve Kerem Aktürkoğlu'nun golleriyle 2-1 yendi... Oynanan futbol için 'vasatı geçmedi' yorumları var. Siz katılıyor musunuz Katılıyorum... Maçın geneline baktığımızda beni tatmin eden, 15 ila 45'inci dakikalar arasındaki oyundu. İkinci devre ise fiziksel düşüşle oyunun kontrolü tamamen rakibin eline ge

Ustalık harikası!

Okan Buruk, Galatasaray'da 3'üncü senesinde de önemli bir başarıya imza atarak, yine takımını şampiyon yaptı. En önemli rakibi Fenerbahçe'ye karşı 2 lig maçında bir galibiyet, bir beraberlik aldı. Ziraat Türkiye Kupası'nda da tek maç üzerinden oynanan çeyrek finalde rakibini deplasmanda yenerek turu geçti ve sonunda da kupa şampiyonluğuna ulaştı. G

Enrique'nin başarısı...

Münih'te dün gece son senelerin en tek taraflı finalini izledik. Paris Saint- Germain mükemmel bir futbolla Inter'i adete sahadan sildi. İlk yarıyı tamamen kontrollerinde oyunu domine ederek oynadılar. İki gol bulurken önemli hücum güçlerinin yanında takım savunmaları da çok başarılıydı. İkinci yarıda Inter'in skor dezavantajıyla risk alacağını düş

Mourinho yine bildiğimiz gibi!

Fenerbahçe, geçen haftaki derbi mağlubiyeti ile matematiksel olarak olmasa da lige havlu atmıştı. Dün gece adeta tatsız tuzsuz bir formalite maçı izledik. Fenerbahçe ilk yarıda son derece temposuz, devre sonundaki gole kadar pozisyonsuz bir futbol sergiledi. Nasıl tempo yapabilirler ki Dzeko- Tadic-Talisca bir arada oynuyor. Bir de üstelik Diego Ca

Mourinho'nun iflası

Jose Mourinho'ya uzun süredir sürekli en ağır eleştirileri yazarım. Bunların içinde Fenerbahçe'nin kazandığı birçok karşılaşma da dahil. Eleştirilerimin odak noktası şu: "Dünyanın en önemli takımlarının hepsinde belli bir sistem ve kadro istikrarı var. O takımların sahaya çıkacak 11'lerini sakat ve cezalı yoksa hemen hemen ezbere bilebilirsiniz. Mo

Temel direk Lucas Torreira!

Öncelikle şunu belirteyim. Son viraja girildiğinde Galatasaray'ın her maça önemli bir derbi maçı oynayacakmış gibi çıkacağını tahmin etmek zor değil! Dün de maça son derece hırslı bir başlangıç yaptılar. Rıza hocanın taktik planında kanat forvetlerin önde bırakılması yeterli bir alan savunması oluşmasına izin vermeyince Galatasaray çok erken üst üs

Takımın temel direği Torreira

Galatasaray, dün gece tempoyu yükseltmeden kontrollü bir oyunla rahat bir farklı galibiyetle hedefe iyice yaklaştı. Skoru garantiledikleri ana kadar oyunu domine etseler de pozisyon zenginliği yaşamadılar. Zaten ilk iki gol kornerden geldi. Üçüncü gol de Osimhen'in kendi kalitesiyle oluştu. Sonra Okan Buruk, sahaya Morata'yı aldı. O da tamamen disi

Mourinho hep tersini yapıyor!

Mourinho'nun Gaziantep'te sahaya sürdüğü ilk 11'e hiç şaşırmadım. Alışılmış bir tablo. Yine değişik bir kadro ve yine 4'lü defanstan 3'lü defansa dönüş. Bu dönüşler bir sezonda kaç defa gerçekleşmişti sayamadım! İlk yarı son derece olumsuz bir tablo var. Rakip kaleyi bulan ilk şut 30. dakikada o da frikikten. Üretkenlik yok. Skor dezavantajının yan

Mourinho, F.Bahçe'yi bitirdi

Geçen haftaki maç kritiğimin sonunu şöyle bitirmiştim; "Eğer Mourinho bu inanılmaz hatalarında ısrar ederse bundan sonraki hiçbir maçta F.Bahçe'nin galibiyet garantisi yoktur'' dedim. Bu görüşümün en önemli özelliği 9 eksikli Kayserispor karşısında 3 gol yenmesi ve lige havlu atmak. Dün gece Mourinho yine ilk 11'de şapkadan tavşan çıkardı. Çok ağır

Ağır çekim bir galibiyet aldı!

Mourinho'yu anlamam gerçekten mümkün değil. Kümede kalma mücadelesi veren bir takım ile deplasmanda oynuyorsun, sahaya çıkan ilk 11'de fiziksel sıkıntıları olan 3 oyuncu bir arada! Tadic, Dzeko ve Talisca... İlk yarıya bakıyorum, önce Livakovic'ten müthiş bir kurtarış geliyor. F.Bahçe ağır çekim kapalı savunmaya hücum ediyor, 42. dakikaya kadar bir