Ömer Üründül

Sabah

Arda ve Çağtay yeni akla geldi!

Dün gece ilk devre sahaya bakıyorum sergilenen futbol adına bir teknik analiz yapmak gerçekten çok zor. Tempo çok düşük, ağır çekim film gibi. Organize ataklar yok. Karşılıklı basit top kayıpları rekor seviyede. Seyir zevki son derece düşük bir 45 dakika izledim. 2. yarı oyun biraz hareketlendi. Fenerbahçe kazanmak için hırslanmıştı. Ama ataklarda

En büyük sorunları uyum!

Slavia Prag, yıldız futbolcusu olmayan, koşan, her bölgede pres yapan, basit oynayan, sistemi oturmuş bir takım. Ama maç başından 3. gole kadar Slavia Prag sanki kendi sahasında oynuyor. Skor avantajına rağmen devamlı önde baskıyla F.Bahçe'yi bozuyor ve sürekli ofansif girişimlerde bulunuyordu. F.Bahçe'nin sezon başından beri en büyük sıkıntısı kad

Beşiktaş sekiz kişi ile oynadı

Dün gece Adana'da tempolu, korakor mücadeleli bir maç izledik. Beşiktaş attığı gole kadar oyunun kontrolünü elinde tuttu. Necip-Atiba ikilisi presleri ve çabuklukları ile defans bloğunun önünde garantili bir sigorta gibiydiler. Kontrollü ve dengeli oyununu devam ettiren Beşiktaş, 30'uncu dakikada genç Kerem'in güzel ortasında Teixeira'nın kafa golü

Kartal hatasından dönünce...

Dünkü maç çok ilginç başladı. Altay Bayındır, uzun ayrılıktan sonra ilk defa kaleyi devralmıştı. Giresunspor'un yeni transferi Chiquinho'nun ilk maçı... Ülkeyi ve arkadaşlarını tanımıyor. Daha ikinci dakikaya girmeden güzel bir gol atıyor. İsmail Kartal'ın ilk 11'i hatalıydı. Rossi, 11 başladı ama fizik olarak tamamen tükendiği haftalardır ortada..

Karaveli geç de olsa doğru yaptı

Dün gece Vodafone Park'ta yüksek tempolu bir ilk yarı izledik. Topu hangi takım kazanırsa hemen hızlı bir şekilde hücuma çıkıyor, bu durumda da maç sahanın bütününe yayılıyordu. Beşiktaşlı futbolcular iştahlıydılar, kalabalık ofansif girişimlerde bulunuyorlardı. Ancak üretkenlik yetersizdi. Beşiktaş rakibine göre daha fazla risk aldığından Göztepe'

Sistemsiz ve istikrarsız olmaz

Kadıköy'de hareketli, temaslı, korakor bir mücadele izledik. Ancak pozisyon açısından kısır bir maçtı. Başakşehir'in senelerdir alışılmış bir oyun modeli var; kalecisinden başlayarak riskleri de göze alıp, topa mümkün olduğunda sahip olmak. Bu tip bir takıma karşı oyunu domine etmek, hücumda devamlılık sağlamak mümkün değildir. İsmail Kartal da pla

Usta işi galibiyet

Galatasaray'ın dün geceki maça üst düzey bir motivasyon ile çıkacağını tahmin ediyordum. Taylan, Berkan ve Cicaldau gibi tempolu, presli orta saha ile ilk devre hem oyunu domine ettiler hem de Trabzonspor'u hiç oynatmadılar. İlk yarıdaki genel saha içi görüntüsü Galatasaray'ın Avrupa Ligi'ndeki Lazio ve Marsilya maçlarındaki futbolunun benzeriydi.

İrfan Can'ı ara ki bulasın...

Maç öncesi F.Bahçe'nin 2 avantajı vardı... Birincisi; Sivasspor'un çok önemli kanat forveti Gradel olmak üzere 5 kilit isminin yokluğu ve eksikliğiydi. İkincisi; ülkemizdeki ağır kış şartlarına göre Sivas'ta futbol için olumlu bir hava ve çok iyi bir zemin vardı. İlk yarı futbol kalitesi düşüktü. Rekor sakatlıklar yüzünden oyun sık sık durdu. F.Bah

Torrent harakiri yaptı

Dün gece karşılıklı hataların olduğu, kopuk kopuk bir futbol izledik. Galatasaraylı futbolcular hırslıydı. Kötü gidişe son vermek istiyorlardı. Ancak garip orta saha kurgusu ile oyunu domine etmeleri ve organize olmaları mümkün değildi. Kırk yıl düşünsem Van Aanholt-Alpaslan-Cicaldau'dan bir orta saha oluşturmak aklımın ucuna bile gelmezdi. İlk yar

Kolay olmasını beklemiyordum

Altay son 14 maçta sadece 3 beraberlik alabilmişti... Ayrıca çok dar ve kapasitesi sınırlı kadrosunda da dört ilk 11 oyuncusu yoktu. Buna rağmen maç öncesi düşündüğümde Fenerbahçe'den yine olumlu bir futbol ve çok kolay bir galibiyet beklemiyordum. Nedeni de şuydu; basit bir futbol mantığım var. Sezon başından beri bir sistem oturmamış. Kaliteli fu