Şehre bir 'emin' seçmek

Arapça bir kelime olan 'şehir', "Halkının çoğunluğu ticaret, sanayi ve yönetim işleri ile uğraşan, tarımsal etkinliklerin olmadığı yerleşim alanı; kent"; 'emin' ise "Korkusuz; emniyet içinde olan; şüphe etmeyen, kesin bilgi sahibi; kendisine güvenilebilir; emniyet edilebilecek olan" demek Şehir ve emin'den oluşan 'şehremini' ise, Osmanlı İmparatorluğu döneminde "İstanbul'da sarayların bakım ve onarımı ile ilgili görevli; İstanbul'da ilk belediye teşkilatı olan şehremaneti kurulduktan sonra, bu kuruluşun başındaki görevliye verilen ad; belediye başkanı" demek. (Çağbayır Sözlüğü)Buradaki 'şehremaneti' terimini Mehmet Zaki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü'nde şöyle açıklamış:"İstanbul Belediyesi'nin eski adıdır. Başındaki memura 'Şehremini' denilirdi. Eski İslam hükumetlerinde olduğu gibi Osmanlıda da belediye işleri Kadılar tarafından görülüyor ve 'İhtisap Ağası' gibi bazı memurlar da bu hususta yardımcı mevkiinde bulunuyordu. Şehremantinin teşekkül tarihi 12711854-1855'tir. Şehremini terimini de "Biri Tanzimat'ın ilanına yakın bir zamana kadar saray memuru, öbürü Cumhuriyet devrinde tarihe karışan Belediye Reisi olmak üzere bu adla mevcut iki vazife sahibin unvanıdır. Saray memurları arasında bulunan ve vazifesi saray ve hükumete ait binaların tamir işlerine bakmak, lüzumlu şeyleri satın almak olan Şehremini'nin, Fatih Kanunnamesi'nde yazılı olduğuna göre eski memuriyetlerden olduğu anlaşılmaktadır." şeklinde açıklamakla kalmamış, İsmail Hakkı Uzunçarşılı ve Osman Ergin gibi değerli isimlerin araştırmalarına yaslanarak tatlı tatlı anlatmış. Bugün itibariyle altmış yaş üstündekilerin 'Belediye Başkanlığı ya da Mahalli İdare', daha aşağı yaştakilerin 'Yerel Yönetim Birimi" olarak tesmiye ettikleri bir kurum için, dar çerçeveli de olsa bir kelime arkeolojisine başvurmamın nedeni, canlı hükmünde olan dilde bir kelimenin hangi değişikliğe uğrarsa uğrasın, ilk anlamını ve mahiyetini sûreta muhafaza etmesindendir. Buna göre sekiz gün sonra şehirlerimizde yeni bir 'Yerel Yönetici' seçerken aslen şehrimize bir emin -Şehremini- seçeceğimizin, onun aslının Kadı'lık olduğunun, bu kurumla ilgili ilk emrin de Fatih Sultan Mehmet Han'dan geldiğinin bilinmesi gerekir. Bu mümkün olunca mahallî ya da yerel seçimler ahvali adiyeden bir siyasi ikbal seçimi olmaktan çıkıp, Peygamber Aleyhisselam'ın sıfatından mülhem bir 'emin' arayışına dönüşecek ve bu manada kullanılacak her bir oy, ifa edilen bir sorumluluk ödülü ya da sorgusu olarak kullanıcılarına geri dönecektir. Emin, negatif karşılığını kendi içinde taşıyan bir kelimedir. Konumuz esasında eminin ilk anlamı kendisinden şüphe edilmeyen, kesin bilgi ile amel ettiğine inanılan, güvenilir olma, emniyeti hak etme olduğuna göre, bunların negatifi davranışları kuşkulu olan, amel ederken doğru ile yalanı ayıramayan ve dolayısıyla yalan söyleyen, güvenilmeyen, emanete ihanet eden şeklinde olacaktır.