Tevradî bir mitin Kur'anî bir kıssa ile tashihi

Tevrat'ta Allah'ın yaratma merakının giderilmesi için Hz. İbrahim'den; temizlenme yasası ve ölüyü konuşturma mucizesini de ihtiva eden bir uygulamasıyla ilgili olarak Hz. Musa'dan istediği kurbanda ilk şartın "Bana Benim için Benim yasama göre" şeklinde olmasından da görülebileceği üzere Musevî şeriatın kurban emri öncelikle ferdî bir emirdir. Fertlerin Tanrı'nın kurban emrini yerine getirmeleriyle konu toplumsal bir boyut kazanıyor gibi görünse de bu -Siyonazilerin şimdi yapmak istedikleri gibi- genetiğiyle oynanarak güya Tanrı'nın talebine uygun hâle getirilmiş bir ya da birkaç düvenin kesilmesiyle kayıtlı değildir. Nitekim Yahudilerdeki ineğe tapma sapkınlığını, Mısırlı Kıptîlerin koçları (Firavun halkının boğaları), Sabiîlerin tekeleri, Hinduların inekleri kurban etmediklerini; sahih olmayan bu görüşlerin izlerinin silinmesi için Musevî şeriatta dört ayaklı hayvan türlerinden özellikle üç tanesinin kurban edilmesinin emredildiğini "yumuşatarak" belirten ve kurbanın hafife alınmayacağını, "Tanrı'nın ismine sunulan kurbanın önemsenmemesinin söz konusu olamayacağını" bildiren Maimonides, "Kurban ve yüce Tanrı'nın ismiyle kesilen her şeyin yüceltilmesi için bize şu farz kılınmıştır: Mukaddes olan yerin kurbanından faydalanan herkes günahkârdır ve yaptığı bu hata sebebiyle kefaret ödemeli ve bunu beşte bir oranında artırmalıdır." kaydını düşmüştür. (Delâletu'l-Hâirîn, trc.: Heyet)Bu durumda Siyonazi mitleştirmesi bağlamında şu sorunun akıllara gelmemesi mümkün değildir: Gazze'de binlerce bebeği, kadını, acizi hunharca katleden Siyonaziler, kendilerine siyaseten ya da muvahhit olmaları nedeniyle karşı çıkan kavimdaşlarına bu yolla temizlenmeye çalışacaklarını bildirerek, onların kendilerine olan muhalefetini kırmayı ve başka din mensuplarına da söz konusu miti kendileri adına dini bir gereklilik, imanî bir tercih olarak dayatmayı mı amaçlıyorlarHakikat şudur ki, katliamın, soykırımın, ahlaksızlığın ve hukuksuzluğun günümüzdeki failleri olarak Siyonaziler, zikrettiğimiz her iki maksadı da birlikte ihtiva eden bu uydurma, yalan ve kurgu işi mitle, asıl kendi kibirli ve şerli mizaçlarını, bundan beslenen ikiyüzlülüklerini saklamayı murat etmektedirler.Ki bunu da Kur'an, Musevî kurban emrini ve uygulamasını birleştiren tek Kıssa ile tashih ederek (Bakara 2: 67-78) açığa çıkarmaktadır: "Bir zaman Mûsâ kavmine 'Allah size bir inek kesmenizi emrediyor' demiş; onlar da 'Bizimle alay mı ediyorsun!' demişlerdi. Mûsâ, 'Cahillerden olmaktan Allah'a sığınırım!' dedi.'Bizim adımıza rabbine dua et de onun nasıl olduğunu bize açıklasın' dediler. Mûsâ dedi ki: 'Allah şöyle buyuruyor: O, yaşlı da değil düve de değil; ikisinin arası bir inek olacak.' Haydi, size emredileni yapın.''Bizim için rabbine dua et de renginin nasıl olacağını bize açıklasın' dediler. Mûsâ, 'O buyuruyor ki: Rengi parlak sarı, bakanların içini açan bir inek olacak' dedi.Yine, 'Bizim için rabbine dua et de onun nasıl bir şey olduğunu bize