Musevî bir yasadan Kızıl Düve miti üretmek

Siyonazilerin kendilerini muharref Tevrat'ın emirlerini yerine getiren masum dindarlar gibi göstermek için geçmişte olduğu gibi yine muhtevasını değiştirerek oradan ürettikleri mitlerden bir yenisinin Kızıl Düve miti olduğunu söylemiş, ancak daha başlangıcında -mite esas ilk kayıtlar ve mit üretim sürecinde- Tevrat'ın yeni yazıcı ve müfessirleri arasında yoğun tartışmaların yapıldığını belirtmiştik. Nitekim Tora'nın bir tercümesinden alıntıladığımız Tekvin, 15: 4-19. ibareler, Sa'adya Gaon'un Arapça Tora Tefsiri'nde şöyle geçmektedir: "Allah buyurdu: 'Bana üçer' buzağı, üçer keçi, üçer koç ile bir kızılca üveyik (yabani kumru) ve güvercin yavrusu getir." (Trc.: Nuh Arslantaş)Düve miti için hâkim bir sıfat olarak sunulan "kızıl" kelimesi, bu ibarede düveye değil, üveyik kuşuna nispet edilmiştir. Buradan bakıldığında Siyonazilerin "Kızıl Düve" ile Tevrat'ı adeta (yeni bir ideolojik amaçla) tekrar yazmaya yeltendikleri görülecek; düvenin "genetiğiyle oynanarak aslına benzetilmiş düveler" oluşu da, ultra-modern yeni bir efsanenin kabul edilme başarısına hizmet edecektir. Bu manada düvenin Tevrat'taki ilk bahsinden Siyonazilere bir "ekmek" çıkmayacağına göre, oradan kullanabilecekleri diğer ilgili bahislere hızlıca bir göz atalım. İlki Kızıl İnek: Para Aduma nitelemesinin de yer aldığı Sayılar kitabındaki (Çölde Sayım) 19: 1-12. ifadeler şöyledir:"Tanrı, Moşe'ye ve Aaron'a konuşarak (şöyle) dedi:Tanrı'nın söylemek üzere emrettiği Tora hükmü budur. Bene-Yisrael'e konuş: Sana (Moşe,) herhangi bir kusuru olmayan, üzerine boyunduruk geçirilmemiş tamamen kızıl bir inek getirsinler.Onu Koen Elazar'a verin. (Bir görevli) Onu (tüm) kampın dışına çıkarsın ve (birisi, ineği Elazar'ın) önünde kessin.Koen Elazar, parmağıyla (ineğin) kanından (biraz) alsın ve Buluşma Çadırı'nın yönünde yedi kez serpsin. Sonra (birisi) onun nezaretinde ineği yaksın. Derisini, etini, kanını ve (bağırsaklarındaki yemek) artıklarını yakmalıdır.(Bir) Koen, bir sedir dalı, bir zufa otu ve (bir miktar) kırmızı (yün iplik) alıp, (bunları) ineğin yanışına atsın.(Bu) Koen, giysilerini ve bedenini mikveye (suya) daldırmalıdır. Akşama kadar tame (necis) kalacakolan Koen, (ancak tüm bunların) ardından kampa girebilir.(İneği) Yakan da giysilerini ve bedenini mikveye daldırmalıdır. (Sonrasında,) Akşama kadar tamedir.Saf bir kişi, ineğin külünü toplayıp, kampın dışında saf bir yere bıraksın. (Bu küller) Bene-Yisrael toplumu için, serpme suyuna (katılmak üzere) yadigâr kalacaktır-paklayıcıdır.İneğin külünü toplayan da giysilerini (ve bedenini) mikveye daldırmalıdır. (Sonrasında,) Akşama kadar tamedir. (Tüm bunlar) Bene-Yisrael ve aralarına katılan Gerler için ebedi bir kanun olarak kalacaktır.Herhangi bir insanın cesedine dokunan kişi, (en az) yedi gün boyunca tamedir.Üçüncü günde ve yedinci günde (ineğin külüyle) paklanacak ve arınacaktır. Fakat üçüncü günde ve yedinci günde paklanmazsa, arınamayacaktır."(Trc.: Moşe Farsi)İkincisi Tesniye kitabındaki