Machiavelli'ye göre insan:
"İnsanlar, durumlarının iyiye gideceğine inanarak seve seve efendi değiştirirler ve bu inanç, efendilerine karşı silaha sarılmalarına yol açar…" (s. 41)
"İnsanlar hep başkalarının açtığı yollarda yürür ve eylemlerinde taklitle yol alırlar, ama ne başkasının yollarına bütünüyle bağlı kalabilir ne de taklit ettikleri kişilerin gücüne erişebilirler…" (s. 55)
"İnsanlar ya korkudan ya da nefretten ötürü başkalarına zarar verirler." (s. 66)
"İnsanlar kötülük bekledikleri kişiden iyilik gördüklerinde, bu iyiliği yapana daha çok gönül borcu duydukları için…" (s. 73)
"…Herkes ölüm uzakta ilen, onun (devlet) için canını vermek ister; ama devletin yurttaşlara gereksinme duyduğu zor zamanlar, (işte) o zaman çok az yurttaş bulunur." (s. 74)
"İnsanlar zorluk çıkaracağını gördükleri girişimlere her zaman düşmandırlar." (s. 76)
"(Bir prenslikte) illetleri belirdiği anda (toplumsal hastalıkları) teşhis edemeyen kişi gerçekten bilge değildir." (s. 89)
"İnsanlar hakkında genel olarak şu söylenebilir: Nankör, gelgeç gönüllü, sahtekar ve hilebaz olurlar, tehlikeden kaçar, tehlike uzakta olduğunda onların iyiliği için çalıştığın sürece bütünüyle senin yanındadırlar, mallarını, yaşamlarını ve çocuklarını sunarlar; ama tehlike yaklaştığında senden yüz çevirirler." (s. 98-99)
"İnsanlar, kendisini sevdiren birini mağdur etmeyi, korku uyandıran birisine oranla daha az önemserler, çünkü sevgiyi hatır ayakta tutar; insanlar kötü oldukları içi, kişisel çıkarlarının söz konusu olduğu her fırsatta bu bağ kopar; oysa korku, insanı hiç terk etmeyen bir ceza korkusuna dayanır." (s. 99)
"İnsanlar o kadar safdildirler ve anın gereklerine öyle kölece boyun eğerler ki, aldatan kişi, her zaman aldatmaya hazır birisini bulacaktır." (s. 102)
"İnsanlar genel olarak elleriyle değil, gözleriyle yargıda bulunurlar; çünkü herkes görür, ama çok az kişi duyumsar." (s. 103)
"Sıradan insanlar hep görünüşle ve bir işin sonucuyla tuzağa düşürülür ve dünyada yalnızca sıradan insanlar vardır; çoğunluğun dayanacakları bir yerleri varken de azınlığa yer yoktur." (s. 103)
"İnsanların büyük bir bölümü, onurları ve malları ellerinden alınmadıkça, hoşnut yaşarlar." (s. 104)
"Kötü işlerle olduğu kadar iyi işlerle de nefreti üzerine çeker insan." (s. 109)