Batı'nın zihnî sözlüğünde Yahudilik nedir
Zihnî sözlük terimi, Batı aydınlanmasının kurucu babalarından İtalyan filozof, hukukçu, filolog, tarihçi, retorik, kültür ve sanat alimi Giambattista Vico'ya (ö. 1744) aittir. Onun kurucu babalığı ve zihnî sözlüğü kullanışı cihetinden Batı düşüncesindeki yerini öğrenmek için Yeni Bilim adlı kitabına (Trc.: Sema Önal, Doğu Batı, İstanbul 2021) bakmaya bile gerek yoktur. Çünkü o son iki yüzyılın Auerbach, Croce, Cassirer, Herder, Levi-Strauss, Adorno, Gadamer, Agamben vb. tarih ve siyaset bilimcilerinin, sanat nazariyatçılarının uğradıkları muhkem bir limandır. Türk okurların daha yakından tanıdığı Edward W. Said de Şarkiyatçılık ile Başlangıçlar adlı değerli çalışmalarında Vico'nun görüşlerine en hatırlı yeri ayırmıştır.
Vico'nun zihnî sözlüğü, insan zihninin dünyayı anlama, anlamlandırma ve ifade etme biçimidir. Ona göre göre dil, din ve düşünceden ayrı değildir, bilakis bunların ifadesi olduğundan, zihnî sözlük de sadece bir anlatım biçimi değil, kavramlardan önce imgelerle düşünen insan topluluklarının ortak yaşam deneyimlerinden doğan simgeler ve anlamlar olarak halkın dini, tarihi ve hukuki kurumlarını doğuran şeydir.
İş bu nedenle, yazı başlığımızdaki sorudan ilerlemek istediğimizde hemen şu sonuca varırız:
Vico'nun Yahudileri ilahi çağın temsilcileri olarak görmesi; onları doğrudan Tanrı'dan aldıkları vahiyle diğer antik halklardan ayırması ve dolayısıyla Tanrısal tarih bilincine sahip olarak değerlendirmesi; diğer halkları mitler, semboller ve mecazlarla hakikate yaklaştırırken, Yahudileri doğrudan vahye muhatap olmalarıyla tarihsel döngüde tekil bir statüye yerleştirmesi Batı'nın zihnî sözlüğüne de kazınmıştır. Bu kazınma, Gazze'deki soykırıma karşı Batılı devletlerin İsrail'e koşulsuz destek beyanlarıyla teyit ettikleri siyasi sessizliğin iki sebebi olarak zikredile gelen "İsrail, ABD ve müttefiklerinin iplerini eline geçirmiştir" veya "Batılı devletler uluslararası Yahudi sermayesini kendi yararlarına kullanabilmek için İsrail'i istismar etmektedir" şeklindeki savlardan üçüncü bir yolunun görülebilmesi bakımından önemlidir. Zira bu yol, Batı'nın zihnî sözlüğünü din temelli yani akide esaslı suskunluk olarak ifşa eden bir yoldur. Tarihi kutsal ve profan, insanlığı da Tanırının halkı İbraniler ve Yeryüzünün Oğulları Gentiller olarak ikiye ayıran Vico, "Gerçek Tanrı dini, gentillerle ilişkide bulunularak kirletilmesin diye" Yahudi tarihini, diğer milletlerin mitolojilerinden farklı bir yerde konumlandırır.Ona göre "dünyamızdaki ilk insanları" olan "İbraniler diğer bütün milletlerden ayrı yaşamışlardır ve kutsal tarih, dünyanın, Keldaniler, Mısırlılar, İskitler ve günümüzde Çinlilerin sundukları ilkçağlara kıyasla daha geç olduğuna işaret etmektedir. Bu, kutsal tarihin doğruluğuna büyük bir delildir." Kendi iddialarını kendisine delil edinen Vico'nun, "İnsanların dünyası dinle başlar" yargısını Yeni Bilim'inin üçüncü ilkesi ilan edişinin temelinde de yine Yahudiler yatar.
Vico'nun Yahudilere tanıdığı bu ayrıcalığın nedeni ise şu düşüncesinden görülür: