Montella'yı kim akıl ettiyse, onun peşinden gidin!

Çok sert ve keskin bir kamuoyu baskısı vardı; Kuntz gitsin!

Gelen teknik adam üç maçlık mı olsun, üç yıllık mı olsun

Yerli mi olsun, yabancı mı olsun

Sokağa çıkıp sorsan, yüzde 95'i yerli ister.

Hele her şeyi bilen uzman yorumcuların tamamı, yerli taraftarı! Tablo buydu!
Federasyonda kim Vincenzo Montella'yı akıl ettiyse, onun peşinden gidin.

"Futbol aklı" dedikleri işte bu olmalı...

1) Montella, bugüne kadar nasıl boşta kalmış

2) Buna karar vericiler nasıl ikna olmuş

Üst üste iki galibiyet; "yerli sevicilere" yıpratma fırsatı bırakmadı.

Ben Federasyon içinde Montella'yı ilk seslendiren kişinin peşindeyim.

O esnada kimler destek verdi, kimler karşı çıktı

Kulağı delik ve sağlam bir kaynağım; bu aklın TFF yönetiminden Mustafa Eröğüt olduğunu söyledi. Görüşmeleri de onun yapmış olması, bu bilgiyi güçlendiriyor.

Gördünüz mü İngiliz hakemi

Türk hakemleri kötü! Yeteneksiz, art niyetli, yüreksiz!

Kamuoyuna yıllardır, sürekli sadece bunu körükleyen bir kesim var.

Bunların sayıları üçü, beşi geçmez!

Türkiye'den başka hiçbir ligi ya da maçı da takip etmezler.

Sadece bizim ligden beslenirler!

Hırvatistan-Türkiye maçının hakemi İngiliz Anthony Taylor'dı. Premier Lig'in gediklisi.

Son dakikada aleyhimize bir penaltı çaldı evlere şenlik! Top, takım arkadaşından geliyor. Rakipten gelse bile yine penaltı olmaz! Elle, kolla oynama yok.

Penaltıyı ezbere çaldı. Neyse ki; VAR'dan döndü.

Hakeme 90 dakika boyunca bir kere iş düştü! Onda da çuvalladı!

Bunu konuşan, dile getiren oldu mu

Hele Letonya maçında çekilen ne çizginin, ne de bekleme süresinin konusu bile olmadı.

Erden Timur, hiçbir şeye güvenmiyor!

G.Saray yöneticisi Sayın Erden Timur hangi konu olursa olsun; sözü dönüp dolaştırıp, "bağımsız kurullara" getiriyor.

Yayıncı kuruluşu, yönetmeni, sunucuyu, hakemi, VAR'ı, TFF'yi "bağımsız kurullar" denetlesin, rapor versinler.

Bunu ısrarla istiyor ve bu olunca adaletin sağlanacağına kendisini inandırmış.

İyi de o "bağımsız kurulları" kim denetleyecek

Yöneticiliğinizin ilk yılında takım şampiyon olmuş.

Yayıncı kuruluşa, rejiye, yorumcuya güvenmiyorsunuz!

TFF'ye, hakemlere, kurullara güvenmiyorsunuz!

İstatistik veren kurumlara dahi güvenmiyorsunuz!

"Telefon kayıtları incelensin, benden başlansın" diyorsunuz!

"Örgütlü bir yapı var" diyorsunuz!

İyi de Sayın Timur; siz hiçbir şeye güvenmiyorsunuz!

Siz yarın bu araştırmaları yapacak olan kurumlara ya da sizin tabirinizle "bağımsız kurullara" da güvenmezsiniz ki...

Galiba Türkiye'de iyi bir kulüp yöneticisi olmanın birinci kriteri hiçbir şeye güvenmemek!