Servet Yardımcı geçmişten ders çıkarmış mıdır

Sayın Servet Yardımcı; TFF Başkanlığı için adaylığını açıkladı.
14 yıldan fazla aralıksız TFF Yönetim Kurulu Üyeliği, Başkanvekilliği ve Başkanlık görevlerinde bulundu. (14 Şubat 2008 16 Haziran 2022)
Altı farklı TFF başkanı ile çalıştı. (Hasan Doğan, Mahmut Özgener, Mehmet Ali Aydınlar, Yıldırım Demirören, Hüsnü Güreli, Nihat Özdemir)
UEFA'da Yönetim Kurulu Üyesi. CV'si ve tecrübesi zengin.
Bazı tespitlerimiz olacak
1) Kulüplerin ipiyle kuyuya inilmez. Kulüpler her an başka bir isme direksiyon kırabilirler.
2) Kulüplerle içli dışı olmak da çok tehlikelidir. Yarın çok şey isterler.
3) Kurullar çok önemlidir, bağımsız olacaklarının garantisini kamuoyuna verebilecek mi
4) Servet Yardımcı, hakemler ya da kulüpler arasında hiçbir zaman ortada durmamıştır. Hep "belli" kulüplerden yana olmuştur.
5) Servet Yardımcı'yı geçmişte kriz çözmekte hiç etkin göremedik. Hep kaçak güreşmeyi tercih etmiştir.
6) Bir de en önemlisi; Rizespor, Samsunspor, Erzincanspor, Edirnespor, Mardinspor hepsi eşittir. Hiçbirinin; bir diğerinden farkı olmamalı.
Bütün bunlardan ders çıkarabildiyse iyi...

"Koray Abi" gitti, hakemler ortada kaldı!

Sen Futbol Federasyonu olarak hakemini değersizleştirirsen; elin oğlu adam yerine koymaz.
Hakemlerin uçak biletleriyle 24 saat ilgilenen bir "Koray Abi'si" vardı.
Nedense "Koray Abi" ayrılmış. Bu ulaşım işi galiba bir şirkete geçmiş.
Hakemler ortada kalmışlar, bayram ya da başka sebeplerden uçak bileti bulamayanlar; 700 - 800 - 1.000 kilometreleri kara yoluyla gitmek mecburiyetinde kalmışlar.
Bilet bulamıyorlar, business bilet bulup uçsalar; TFF karşılamıyor.
Sorsanız; THY, TFF'nin sponsoru!
Yabancı VAR'lar business uçuyor diye yazdım. Hemen "sponsorumuz THY" dediler! Hakem cebinden kredi kartıyla bilet alıyor; TFF'nin ne zaman ödeyeceği belli değil.

Yeter ki; kazanması gerekenler kazansın!

Yabancı VAR'ın gelmesi memlekette tansiyonun düşmesi açısından iyi olmuştur.
Ancak bir şeyler söylemek için birkaç hafta daha beklemek doğru olur. Sosyal medyada bir arkadaşımızın bana cevap olarak yazdığı cümle çok doğru bir tespit; "Verdiği adalet duygusu paha biçilmez."
Laf aramızda bizde maçın "skoru" ve pozisyonun "tarafları" çok önemlidir.
1) Karagümrük-F.Bahçe maçı ev sahibi takımın üstünlüğüyle 1-0 bitseydi; atılan golde İsmail'e yapılan faul tartışması ciddi kriz konusu olurdu. Hele son dakikadaki penaltıya VAR karışmış olsaydı!
2) Alanyaspor-G.Saray maçı 0-0 bitseydi; Nelsson'un pozisyonuna VAR'ın karışma tartışması ciddi kaosa sebep olurdu.
Hele de VAR'daki hakemler Türk olsaydı... Ülke bugün ayaktaydı...