Yoksulluğu yöneten değil, bitiren CHP... - OP. DR. BÜLENT KERİMOĞLU
Dünya genelinde hızla yayılan Covid-19 pandemisi, ilk kez Aralık 2019'da Çin'in Wuhan kentinde tespit edilmiştir. Türkiye'de ise dönemin Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, 11 Mart 2020'de ilk koronavirüs vakasının tespit edildiğini duyurmuştur. Bu salgın, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de büyük endişe yaratmış; yalnızca insan sağlığı açısından değil, aynı zamanda siyasal, kültürel, ekonomik ve toplumsal yaşam üzerinde kalıcı etkiler bırakacak bir sürecin başlangıcına neden olmuştur.
Tarih boyunca insanlık, koronavirüs benzeri birçok salgınla karşılaşmıştır. Orta çağda görülen veba salgını, 20. yüzyılın başında İspanyol gribi, 18. ve 19. yüzyılda yaşanan çiçek salgını gibi pandemik hastalıklar milyonlarca insanın yaşamına mal olmuştur.
TOPLUMSAL DAYANIŞMAÜzerinden tam beş yıl geçen Covid-19 pandemisi, her birimizin hafızasında geri dönüşü olmayan derin izler ve büyük acılar bıraktı. Bu süreçte dostlarımızı, yakınlarımızı, meslektaşlarımızı kaybettik. Sosyal güvencesi olmayan seyyar satıcı, tezgâhtar, garson, inşaat işçisi gibi gündelik işlerde çalışanlar açlıkla yüz yüze kaldı. İşini kaybeden on binler, intihar eden yüzlerce insan oldu. Tüm olumsuzluklara karşın, asla önemini yitirmeyen, bize insan olduğumuzu hatırlatan bir değer ortaya çıktı: Toplumsal dayanışma. Bu dayanışma ruhu, toplumun her kesiminde, en zayıf halkadan en güçlü olana kadar bir arada olma ve ortak bir amaç uğruna mücadele etme hissini güçlendirdi. Saygı, sevgi, yardımlaşma ve vefa gibi değerler yeniden hatırlandı.
Genel olarak yüksek ateş, halsizlik, yaygın eklem ağrıları, öksürük ve koku alma duyusunun kaybı gibi semptomlarla başlayıp hızla zatürreeye dönüşen koronavirüs, asemptomatik vakalar nedeniyle hızla yayıldı. Salgının yayılmasını önlemek amacıyla maske kullanımı, sosyal mesafe, hijyen kurallarına dikkat edilmesi, sokağa çıkma yasağı ve karantina gibi çeşitli önlemler uygulandı. Pandeminin hemen başında bilim kurulu oluşturularak ilk etapta okullar kapatıldı, ardından 65 yaş üstü vatandaşlar için sokağa çıkma yasağı getirildi. Birkaç hafta içinde tam kapanma ilan edildi. Sağlık çalışanlarından başlayarak yaygın aşılama ile pandemi kontrol altına alınmaya çalışıldı.
Dünyanın birçok ülkesinde, özellikle Batı Avrupa ve Amerika'da yaşlılar, evsizler, yoksullar ve sosyal güvencesi olmayanlar ölüme terk edilirken ülkemizde Cumhuriyetin kamucudevletçi sağlık hizmetleri geleneği ve fedakâr sağlık çalışanlarının çabası ile pandemi döneminde dünyaya örnek olan tedavi hizmetleri verildi. Herkesin evine kapandığı bu dönemde, kendi yaşamlarını hiçe sayarak en ön safta mücadele eden sağlık emekçilerine atfen Bakırköy'de "Sağlık Çalışanları Saygı Anıtı" açılarak, sağlık emekçilerine gönül borcu duygusu ifade edildi. Bu anıt, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından teşekkür ve takdir belgesi ile onurlandırıldı.
SOSYAL DEVLET ANLAYIŞIPandemi döneminde, sosyal devlet anlayışının ne kadar önemli olduğu, vahşi kapitalizmin sürdürülemeyeceği ve sadece kâr odaklı sağ-neoliberal politikaların devam edemeyeceği bir kez daha görüldü. Sağlıkta, eğitimde, gıdaya erişimde kamucu ve planlamacı politikaların önemi bir kez daha anlaşıldı. Genel olarak her kriz döneminde olduğu gibi (sel, deprem, yangın vb.) pandemi döneminde de AKP iktidarı, planlamacılıktan uzak, kalıcı ve bütüncül çözüm önerilerinden ziyade popülist politikalarla günü kurtarma ve kısa vadeli çözümler üretme çabası içine girmiş, yoksulluğu bitirmek yerine yönetmeye devam etmiştir. Salgın sürecinde, bir maskeyi dahi yurttaşlara dağıtamayan hükümetin beceriksizliğine karşın, CHP'li belediyeler sosyal demokrat bilincin gereği olarak yardımlaşma, paylaşma ve dayanışma duygusunu ön plana çıkararak, hükümetin eksik bıraktığı hizmetlerin tamamını başarıyla yerine getirmiştir.
İşsiz, yoksul ve dar gelirli ailelere destek olmuş, toplumun dezavantajlı kesimlerine yardım eli uzatmıştır. Çevre temizliğinden kira desteğine, öğrencilere burstan yaşlıların evlerine ilaç götürmeye, fatura ödemelerinden yardım kolisi dağıtımaya, filyasyon hizmetlerine destekten evde sağlık hizmetlerine kadar birçok alanda sorumluluğunu eksiksiz yerine getirmiş, halkın büyük beğeni ve güvenini kazanmış, 2024 yerel seçimlerindeki başarının önemli nedenlerinden biri olmuştur. Ancak sosyal demokrat belediyeciliğin esası, yardım kolisi dağıtmak, fatura ödemek veya gün birlik yardım kampanyaları yapmak değildir. Asıl hedef, yoksulluğu tamamen ortadan kaldıracak, üretimi önceleyecek ve gelir dağılımında adaleti sağlayacak düzenlemeleri kalıcı ve yasal zeminde yapmaktır.