AKP döneminin en önde gelen reform gündemlerinden biri yerel yönetimler oldu. İktidara geldikten bir yıl sonra AKP, tüm yerel yönetim birimlerini kapsayan düzenlemeler yapmaya başlamıştı. İl özel idaresi ve belediye kanunları toptan yenilenmiş, yapılan düzenlemelerden köyler dolaylı etkilenmişti. Bu düzenlemelerle yerel yönetimlerin hem yetki, görev ve sorumlulukları hem de yetki alanları değişime uğramıştı.
Bu süreçte yerel yönetim kanunları ve münferit kanunlarla merkezi yönetimin idari vesayet yetkileri azaltılmıştır. Meclis kararlarının ve bütçenin onaydan azat edilmesi, Meclis'in fesih nedenlerinin azaltılması ve Danıştay kararına bağlı kılınması, valilik aracılığı olmadan kamu kuruluşlarıyla doğrudan yazışma yetkisi verilmesi, akla gelen birkaç örnektir. Daha önemlisi, idari ve mali özerklik ile yerellik/ hizmette halka yakınlık gibi idari vesayeti daraltan ifadeler kanunlara girmiştir. Bunlara ek olarak norm kadro, arsa ve konut üretimi, imar uygulamaları, özel sektöre iş gördürme, pay aktarım usulü, gelirler gibi konularda da yerel yönetimlere ama özellikle de belediyelere açılım sağlanmıştır.
SÖZ BÜYÜĞÜN...Reform çalışmalarının iki ana eğilimi vardır. İlki, büyük ve orta ölçekli şehirlerin sınırlarını genişletmek; ikincisi biraz önce saydığımız şehirlerin sınırları içine giren küçük ölçekli belediye ve köyleri kapatmaktır.
Reformda aslan payını büyükşehir belediyeleri almıştır. Kamuoyunda ses getiren ve bilinirliği en yüksek olan reform ayağı, büyükşehir belediyeleridir. Özellikle 2012 yılında çıkarılan ama 2014 seçimleriyle yürürlüğe giren 6360 sayılı kanunla büyükşehir sayısı 16'dan 30'a çıkarılmıştır. Büyükşehir belediyesi olmak için gerekli 750 bin nüfus şartı belediye sınırı içindeki nüfus olmaktan çıkarılıp il nüfusu düzeyine çekilince önce 13, Ordu'nun eklenmesiyle de toplamda 14 il belediyesinin büyükşehir belediyesine dönüşmesi mümkün olmuştur.
Büyükşehir belediyesi sayısının artmasının yanı sıra belediyelerin yetki alanlarında başka bir ifadeyle sınırlarında da değişime gidilmiştir. İki kademeli yapıda büyükşehir belediyeleri ve büyükşehir ilçe belediyeleri artık kanıksanmış hali ile kentsel yerleşimlerden sorumlu yönetim birimleri değil kırsal yerleşimleri ve yerleşime açık olmayan alanları da kapsayacak şekilde il ve ilçe mülki sınırları içindeki tüm alanlardan sorumlu birimler haline gelmişlerdir. Mülki sınırlarla çakıştırılmasından ötürü bu yeni sınırlar içinde kalan belde/kasaba belediyeleri ve köyler mahalleye dönüştürülerek tüzel kişilikleri kaldırılmıştır. O tarihlerde 2 bin 950 belediyeden1076'sı, 34 bin 283 köyden de 16 bin 544'ü kapatılmıştır.
REFORMUN NEDENLERİİktidar ve taraftarları büyükşehir belediyeleri reformunu imar-plan bütünlüğü, personel, bütçe ve araç gereç bakımından idari kapasitesi yetersiz yerel yönetim birimlerinin kapatılarak hizmet etkinliğinin ve verimliliğinin sağlanması gibi teknik sebeplerle meşrulaştırmak istemiştir. Ancak reformun asıl nedenleri başkadır.