Yeni bir sağlık sistemi gerek! - Op. Dr. Fikret Şahin

AKP'nin 2003 yılından itibaren uyguladığı "Sağlıkta Dönüşüm" programı her alanda çürümüş ve çökmüştür. Sağlık alanındaki tüm göstergeler ülkemizin yeni bir sağlık sistemine gereksinimi olduğunu göz önüne seriyor. Şu anki sağlık hizmetlerinden, hizmet almaya çabalayan hastalar da hizmet vermeye çalışan başta hekimler olmak üzere sağlık çalışanları da memnun değildir.

Hastalar hastanelerden randevu alamamakta; zamanında muayene, tetkik ve tedavilerini yaptırmakta çok büyük zorluklar yaşamaktadırlar. Hastalar sağlık hizmetine ulaşamadıkları için ya yüklü miktarda cepten harcama yaparak özel sağlık kuruluşlarına gitmek zorunda kalmakta ya da evlerinde kaderlerine razı olarak beklemektedirler. Medyada her geçen gün sağlık hizmetine ulaşamama nedeniyle yurttaşlarımızın yaşamlarını kaybettiklerine dair haberleri görüyoruz. Yurttaşlar bunları yaşarken diğer taraftan sağlıkta yaşanan olumsuzlukların sorumlusu sağlık çalışanları olarak görülmekte ve sağlıkta şiddet giderek artmaktadır. Hastaneler adeta can güvenliğinin olmadığı tehlikeli çalışma alanları haline gelmiştir.

SAĞLIKTA ŞİDDET ARTTI

Sağlıkta şiddet son 10 yılda yüzde 600 artarken yurtdışına giden hekim sayısı Cumhuriyet tarihinin en üst seviyesine ulaşmıştır. Yurtdışına giden hekim sayısı son 10 yılda neredeyse 50 kat artmış, kamudan istifa eden hekim sayısında rekorlara ulaşılmıştır. Yalnızca hekimler değil, hemşire gibi yardımcı sağlık personelleri de çalışma koşullarının olumsuzluğu nedeniyle yurtdışına gitmeye başlamıştır.

AKP iktidarının izlediği sağlık politikası nedeniyle sağlık kamusal hizmet olmaktan uzaklaştırılmış, özel şirketlere halkın sağlığı üzerinden para kazanma olanağı sağlanmıştır. Üstelik özel sektörün sağlık alanındaki payının katlanarak artmasına zemin hazırlanmıştır. 2002-2024 yılları arasındaki 22 yıllık sürede özel hastane sayısındaki artış yüzde 100 iken Sağlık Bakanlığı'na bağlı hastane sayısındaki artış sadece yüzde 20'de kalmıştır.

ŞEHİR HASTANELERİ

Özellikle nüfusun yoğun olarak yaşadığı şehir merkezlerindeki devlet hastaneleri, şehir hastanelerine kaynak yaratmak amacıyla kapatılmış. Şehir merkezlerindeki sağlık hizmetleri özel sağlık kuruluşlarına bırakılmış, şehir hastaneleri yurttaşların ulaşımında büyük zorluklar yaşadığı şehir merkezlerinden uzak alanlara yapılmıştır. Devasa kaynaklar aktarılarak 25 yıllık ödeme taahhüdünde bulunulan bu hastaneler Sağlık Bakanlığı bütçesini de ipotek altına almıştır. Şehir hastanelerine ayrılan bütçenin Sağlık Bakanlığı bütçesinin yüzde 22'sine kadar yükseldiği dönemler oldu (2022 yılı). 2025 yılı Sağlık Bakanlığı bütçesinin yüzde 10.3'ü sadece 18 şehir hastanesi için harçanacak, üstelik bu 18 hastanenin 16'sı sadece beş şirkete ait. Ne yazık ki bakanlıklara ayrılan büyüklükteki bütçeler özel şirketlere 25 yıl boyunca aktarılmaya devam edecek.