Kurucu ve kurulmuş iktidar - Av. Erol Türk

Anayasalar bir toplumun ana kuruluşunu düzenleyen temel yasalardır. Devletin hukuki ve siyasi statüsü anayasa ile belirlenir. İnsan hak ve özgürlükleri anayasa ile güvence altına alınır. Bu nedenle anayasalar olağan yasalardan farklı usul ve şekillere uyularak kabul edilir, değiştirilir ve yürürlükten kaldırılır. Anayasalar, yasama organı tarafından hazırlanan ve yürürlüğe konulan yasalardan üstündür. Bu üstünlüğün iki önemli sonucu ve güvencesi vardır ki bunlardan biri kurucu iktidar ile kurulmuş iktidar, diğeri ise devletin her türlü eylem ve işlemleri ile yasaların anayasaya uygunluğunun denetlenmesidir.

HALKIN İRADESİ

Devleti kuran, onun ilk hukuki ve siyasi teşkilatı, görev ve sorumlulukları hakkında kurallar getiren iktidar, asli kurucu iktidardır. Türkiye Cumhuriyeti kazanılan ulusal kurtuluş savaşı sonucu kurulmuş, özgür ve tam bağımsız, demokratik, laik sosyal bir hukuk devletidir. Asli kurucu iktidar tarafından kabul edilen 1924 Anayasası ile devletin hukuki ve siyasi statüsü belirlenmiştir. Kurucu iktidar tarafından görev ve yetkileri düzenlenen devlet organları ise kurulmuş iktidardır. Cumhurbaşkanı, TBMM, bakanlar ve Bakanlar Kurulu kurulmuş iktidarı temsil eder. 1961 ve 1982 anayasaları kuruculuk iktidarının devredildiği kurucu meclisler tarafından hazırlanmış, halkoyuna sunulmuş ve kabul edilmiştir. Egemenliğin kaynağı, bir şahsın iradesine değil bizzat halkın iradesine dayanmaktadır. Kısaca asli kuruculuk hakkının asıl sahibi halktır.

Asli kurucu iktidar, daha önce mevcut bir anayasa ile sınırlanmamış olan özgür, bağımsız bir kuruculuk hakkına sahiptir. Kurulmuş iktidar ise asli kurucu iktidar tarafından yapılan anayasa ile onun lafzı ve ruhuyla bağlıdır ve mutlak kuruculuk yetkisi yoktur. Böyle olması doğaldır. Aksi takdirde kurucu iktidar ile kurulmuş iktidar arasında hukuki yönden bir fark kalmayacağı gibi kurulmuş iktidar siyasi yönden anayasa ile kurulmuş olan devletin varlığını tehlikeye düşürecek eylem ve işlemler yapabilir. Bizim anayasamız katı anayasadır. Belli şekli kurallara uyulmak suretiyle değiştirilebilir. Aksi halde anayasanın üstünlüğü ilkesine aykırı olarak yapılan değişiklik veya yeni bir anayasa hukuken yoklukla malul sayılmak gerekir. Kurulmuş iktidar, anayasanın değiştirilemez maddeleri ile ilgili emredici kurallarına uymak zorundadır.

EGEMENLİĞİN KULLANIMI

Türkiye Cumhuriyeti, insan haklarına ve başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan milli, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir derken kendisine egemen olan ruhu da ifade etmektedir. Egemenliğin kullanılması bir kişiye, bir zümreye veya bir sınıfa bırakılamaz hükmü de emredicidir. Kuvvetler ayrılığı yerine kuvvetler birliğini tercih eden ve parlamenter sistemi dışlayan değişiklikler, kurucu iktidar tarafından hazırlanan anayasanın lafzına ve ruhuna, dolayısıyla anayasaya aykırıdır, yoklukla maluldür.