Türkiye'de emperyalizmin sömürü ve dayatmalarına direnebilecek en önemli kurum, yüzde 25 civarında halk desteği ile Cumhuriyet Halk Partisi'dir. İşte bu nedenle, doğrudan veya dolaylı baskılara maruz kalan en önemli siyasi kitle CHP'lilerdir.

31 Mart 2024'te yapılacak yerel seçimler, mevcut iktidarın tüm olanakları seferber edeceği bir seçim olacak ve CHP için güç bir süreç yaşanacaktır. Yerel seçimler gelir, geçer; ancak ülkemizin siyasi yapısı demokratik bir zemine hâlâ oturamadığından CHP'li yurtseverlerin, Kuvayı Milliye geçmişinden güç alarak bu konuda vereceği mücadele çok önemlidir.

Son olağan CHP kurultayında her iki adayın söz verdiği "önseçim" yine yapılamadı. Sunulan gerekçelerden biri, "kampanya için araçların kaplanmasına vakit kalmayacağı" gibi ciddiyetten uzak bir bahaneydi ne yazık ki...

Yüzlerce aday, neredeyse "sırça köşk" haline getirilmiş genel merkez, "tarafından" seçildi. Adaylık başvurusu bile yapmamış kişiler, "tepeden inme" aday oluverdiler. Bu konu, örgütlerin isyan derecesinde tepkilerine neden oldu.

Sokak-sokak, ev, dükkân, fabrika demeden gönüllü olarak, canla başla oy toplamak için çalışacak partililerin şevki şimdiden kırıldı. Örgütlerin ve halkın benimsediği partililer yerine, genel merkez tarafından tayin edilenler oldu. Aday belirlemedeki "keyfi" uygulamalara tepki, seçimlere ilgiyi zayıflatırsa; yurt genelinde başarısızlık kaçınılmaz olacaktır...

Seçimlerden sonra CHP büyük olasılıkla "olağanüstü kurultay"a gidecektir. Ancak, bu süreç bile, partide istenilen "değişim ve gelişim"i sağlamayacaktır. Niye mi Trajikomik delege sistemi, genel merkezin sürekli önseçimin önünü tıkaması ve antidemokratik yöntemlerle belirlenmiş milletvekili ve parti yöneticilerinin partiyi özlediğimiz seviyeye getirebilecek nitelikte olmaması...

Kendilerini defalarca milletvekili seçtirmiş veya "hem adayları, hem de bizzat kendilerinin adaylığını" belirleyenler yüzünden, CHP kurumsal olarak çağın ve Türkiye'nin değişim ve gelişimini yakalayamıyor. Tek çare, parti tüzüğünde yapılacak değişikliklerle "merkez yoklaması" sultasının ortadan kaldırılması, hiçbir koşul olmaksızın önseçimin tek seçenek kabul edilmesidir.