Türkler... - Erendiz Atasü

Osmanlı'nın okuryazarları genellikle devlet memuru idiler ve imparatorluğun dört bir yanında hizmet verdiler. Haliyle farklı etnisiteler arasında evlilikler oldu. Devleti Şahane (!) büyük bir transatlantik gibi ağır ağır batıyordu; derin keder içindeki Osmanlı münevverleri, cephelere gönüllü koşuyordu; gene de gemi batıyordu. Can kurtarma sandalı ise tekti: Anadolu! Anadolu, çözülen sınırlardan felaket denizine dökülen kitlelerin toplandığı yerdi; gerek Balkanlar'dan gerek Kafkaslar'dan, gerek, güney çöllerinden dalga dalga gelen felaketzede "muhacirler" haliyle birbirleriyle evlendiler.

Cumhuriyetle birlikte, "Osmanlı" sözcüğünün yerine, "ulusal sentez" ve "eşit yurttaşlık" çağrışımıyla geçen "Türk" sözcüğü, bu insanların üstüne cuk oturdu. Büyük felaketler insanları birleştirmişti. Üstelik Osmanlı'yı yıkan Batılı güçler, etnik grupları birbirine düşürmeye başladıkları son aşamaya kadar Osmanlı'nın Müslüman halkları arasında ayrım gözetmiyordu, onlara göre hepsi "Türk"tü. Yüzyıllarca Osmanlı'ya "Türk" diye seslendiler; Osmanlı'nın güçlü dönemlerinde padişahlara "büyük Türk" dediler. Mozart ünlü marşının adını "Türk Marşı" koydu. "Alaturka" yani "Alla Turca" ifadesini Batılılar icat etti!

Doğaları gereği merkezi otoriteyle bağdaşamayan ve merkezi otoritenin şiddetle bastırdığı isyanların acısını taşıyan, içe kapalı aşiret kültürleri, "ulusal sentez Türklüğü" kolay benimseyebildi mi Hayır. Resmi uygulama zaman zaman etnik Türklüğü, ulusal sentez Türklükmüş gibi dayattı mı, yerel diller baskılandı mı Ne yazık ki evet. Ancak yanlış başka yanlışla düzeltilemez; sadece kakafonik bir yanlışlar senfonisinin sinirleri felç eden gürültüsüne gömülürsünüz.

YURTTAŞLARIN EŞİTLİĞİ

Son zamanlarda endişe verici lakırdılar dolaşmakta: "Ulusal sentez" anlamındaki "Türk" sözcüğünü, etnik kimlik çağrışımına indirgeyip sonra da ulusumuzu üç etnisite ile "Arap, Türk, Kürt" diye belirlerseniz, Balkan Savaşı, Birinci Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı şehitlerinin kemiklerini sızlatır, torunlarını incitirsiniz!

Atatürk boşuna mı bu ülkenin insanlarını "Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir" şeklinde tanımladı! Nâzım Hikmet boşuna mı Kuvayı Milliye destanına her etnisiteden kahraman kattı! Ülkemizi yönetenler ya da yönetmeye talip olanlar, lütfen bu yanlışı yapmayın; hiçbirimiz yapmayalım; ağzımızdan çıkanı kulağımız duysun. Kurtuluş Savaşı'mızın komutanlarının çoğu, başta Başkomutan Mustafa Kemal Paşa olmak üzere Rumeliliydi, hatıralarına saygısızlıktan kaçınalım; Kuvayı Milliye'nin Arhavili İsmail'lerinin hakkını yemeyelim!