Türkiye'nin asıl gündemi - Av. Erol Ertuğrul
Güzel yurdumuz Türkiye sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Yurdumuz yapay bir gündeme alıştırılmaya çalışılıyor. Ülkemizin gerçek gündemi ile yapay gündemi arasında çok farklar var. AKP bir Anayasa değişikliği ile Erdoğan'ın yeniden seçilmesinin yollarını arıyor. Sorunlarımızın çözümü için yeni bir Anayasa yapılması zorunluymuş gibi bir hava yaratılıyor. Asıl amaç Erdoğan'ın yeniden cumhurbaşkanı seçilmesidir. Bu nedenle gerçek sorunlar unutturulmak isteniyor.
Çalışanlar, işçiler geçim sıkıntısı çekiyorlar. Emekliler açlık sınırındalar. Yurdumuz maden şirketlerine peşkeş çekilmiş, yağmalanmıştır. Kaz dağlarında bir milyon ağaç kesilmiştir. Hukuk ve adalet yok edilmiştir. Hukuka güven en alt sıralardadır. Hukuka aykırı, adaletsiz gözaltılar, tutuklamalar ile toplum baskı altına alınmaya çalışılıyor.
Yasalarımızda tutuklamanın koşulları vardır, tutuksuz yargılama esastır. Oysa bizde artık tutuklama esas olmuştur. Gazeteciler kelepçeli gözaltına alınırken, 47 kişinin canına kıymış IŞİD'li katiller salıveriliyorlar. AYM kararları uygulanmıyor. Vatandaşın yönetimden beklediği hukuktur, adalettir. Anayasamıza göre Türkiye Cumhuriyeti "demokratik, laik bir hukuk devletidir."
Ülkemizde tüm kurumlar ele geçirilmiş, ordu sindirilmiştir. "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diyen, laik cumhuriyete sahip çıkacakları yolunda and içen genç teğmenlerin ordudan atılmaları isteniliyor. Atatürk'ün kurduğu THK'nin yangın söndürme uçakları kayyum eliyle satılıyor. Bu ne ihanettir!
SIĞINMACILAR VE BOPSuriye'deki yönetim değişikliği nedeni ile kendi ülkelerine dönebilecekleri söylenen sığınmacılar ülkemizin geleceği için büyük bir tehlike oluşturuyorlar. Ülkemizde iş tutmuş olan, vatandaşlığa geçmiş olan Suriyelilerin ülkelerine dönmeleri biraz zor görünüyor. Emperyalizmin çıkarları doğrultusunda BOP yol alıyor. Bir zamanlar Erdoğan "Ben BOP'un eş başkanıyım" diyordu. Bölünen Suriye'de ABD'nin desteği ile bir Kürt devleti oluşturuluyor.
Anayasayı değiştirerek Erdoğan'ın yeniden başkan olmasını sağlamak için terörist başı ile görüşmeler yapılıyor. Neler konuşulduğunu kamuoyu bilmiyor. Devlet teröristle görüşmez. Bölücülere ödünler verilemez. Ulusumuzun kabul edemeyeceği hiçbir şey çözüm gibi gösterilemez. Şehit yakınlarının, gazilerin yüzüne nasıl bakacaksınız
Hukuka uymayan yönetimlerin sonu ne acı ki kötü bitiyor. Güney Kore'de başkan, muhalefeti vatan hainliği ile suçlayarak sıkıyönetim ilan etmiş ve birçok yasak getirmişti.
Ancak, parlamento bu kararlara uymadı ve başkan geri adım attı, sıkıyönetim kaldırıldı. Devlet başkanı hakkında ceza davası başlatıldı, yurt dışı yasağı konuldu. Eski savunma bakanı tutuklandı. Demek ki baskının bir sonu yok.
Ülkemizdeki sığınmacılar yalnız Suriyelilerden oluşmuyor. Milyonlarca Afgan, Somalili var. Her gün sınırlarımızdan binlerce kaçak Türkiye'ye giriş yapmaktadır. Almanya eski başbakanı Merkel yazdığı anılarında, bir avuç Euro için, milyonlarca sığınmacıyı nasıl kabul ettiğimizi açıklıyor. Gaziantep'te, Hatay'da, Kilis'te "küçük Suriye"ler oluşmuştur. Suriyelilerin doğurganlık oranları nedeni ile bu illerimizde gelecekte Suriyeli nüfusu Türk nüfusu geçecektir.