Türkiye jeopolitik kimliğini arıyor - NEJAT ESLEN

Tarih boyunca küresel güç mücadelesi deniz güçleri ile kıta güçleri arasında olmuş, jeopolitik tezler ise bu amaçla geliştirilmiştir. Hollanda, İngiltere ve ABD'nin yükselişi, sömürgelerle yapılan deniz ticareti sayesinde gerçekleşmiştir.

Deniz güçleri, aynı süreçte, kıta güçlerinin denizlere açılarak deniz ticareti yaparak zenginleşmesini ve güçlenmesini önlemeye çalışmışlardı.

Bu gerçek günümüzde de geçerlidir. ABD, Rusya'nın denizlere açılımını Baltık Denizi'nde ve Karadeniz'de; Çin'in denizlere açılımını ise AsyaPasifik'te çevreleyerek önlemeye çalışmaktadır.

Kuşak Yol Girişimi içinde alternatif ticaret yolları geliştirirken bu ülkeyi, Doğu Türkistan-Türkistan (Orta Asya)- Kafkasya-Türkiye üzerinden Avrupa'ya, Ortadoğu'ya, Afrika'ya, Karadeniz'e bağlayan Orta Kuşak giderek önem kazanmaktadır. Orta Kuşak, Anadolu coğrafyasının önemini giderek artırmaktadır.

MSB VE DIŞİŞLERİ'NİN AÇIKLAMALARI

Deniz güçlerinin küresel üstünlükleri sonsuz değildir. İngiltere, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra küresel üstünlüğünü yumuşak geçişle ABD'ye devretmiştir. ABD'nin küresel üstünlüğü ve korumaya çalıştığı sözde kurallara dayalı liberal dünya düzeni, birçok nedenle tehlikededir. Atlantik yapısının karşısında yer alan, Çin ve Rusya'nın liderliğini yaptığı blok giderek güçlenmekte ve çok kutuplu, daha adil bir dünya düzeni talep etmektedir.

İşte bu şartlarda, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, 1 Haziran 2024 tarihinde yaptığı açıklamada, "Avrupa'nın, özellikle Ukrayna savaşından sonra kendisi koruyabilecek güvenlik yapısına ihtiyacı olduğu ortaya çıktı. Avrupa, güvenlik mimarisini, Türkiye'nin de içinde bulunduğu oluşumla sağlamlaştırabilir. Biz de böyle bir ordu kurulursa parçası olmak isteriz" dedi.

Milli Savunma Bakanı Güler'in bu açıklaması, Rusya'yı tehdit olarak algılayan Atlantik'in Avrupa yapısına, siz Avrupa ordusunu kurun, isterseniz Türk ordusu da Avrupa ordusuna katılır, Avrupa'nın çıkarları için gerekirse Rusya'ya karşı birlikte savaşırız mesajı olarak yorumlanabilirdi.

Söz konusu açıklamadan iki gün sonra 3 Haziran 2024'te Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ise Çin'e yaptığı ziyarette, "Türkiye'nin BRICS'ye katılmak istediğini ve bu organizasyonun AB'ye karşı iyi bir alternatif olabileceğini" açıkladı.

ÇELİŞKİLİ DURUM

Görüleceği gibi devletin milli savunma bakanı, Avrupa'nın güvenlik çıkarları için Avrupa ordusunun içinde, Türk ordusunun kullanılmasını Avrupalılara önerirken devletin dışişleri bakanı ise Avrupa'nın birliğine alternatif oluşturmak amacı ile küresel güç mücadelesi içinde Atlantik blokunun rakibi Avrasya-Asya'nın oluşturduğu BRICS'ye üye olmak istediğimizi beyan ediyordu ve bu çelişkili durumu, artık giderek sürdürülebilir olmaktan uzaklaşan "denge politikası'' olarak tanımlamak mümkün değildi.