Türkiye İktisat Kongresi 102 yaşında - Serdar Şahinkaya
Üç buçuk yıl süren çetin mücadelelerle dolu Kurtuluş Savaşı, yoksulların zaferiyle sonuçlanmıştır. Zaferden sonra İktisat Vekili Mahmut Esat'ın (Bozkurt) İzmir'den telgrafla yaptığı kongre önerisi, TBMM Reisi Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın olurlarını alınca hazırlıklar başlatılmıştır. Bir düşünerek hatırlayalım mı
1 Kasım 1922'de halifelik ve saltanat birbirinden ayrılıp saltanat kaldırılmış ve İsmet Paşa başkanlığındaki Lozan heyeti 7 Kasım'da İstanbul'dan uğurlanmıştır.
Gazi Paşa'nın 14 Ocak 1923'te Ankara'dan harp coğrafyasına doğru tren seyahati 27 Ocak 1923'te İzmir'de noktalanır. 2 Şubat 1923'te İzmir'de Kadınlar Kongresi, 500'ü aşkın kadın izleyici ile birlikte toplanır. Mustafa Kemal'in buradaki nihai mesajları; "kadın ve erkek eşittir" ve "kurulacak halk idaresinde kadınlar ve erkekler birlikte bu toprakları yeniden yurt yapacaklar" şeklindedir.
Bundan 15 gün sonra yine İzmir'de, 17 Şubat - 4 Mart 1923 tarihlerinde Türkiye İktisat Kongresi 1135 delege ile toplanır. Dönemin bütün üretici ve yaratıcı güçleri; sanayiciler, çiftçiler, tüccarlar ve işçiler 16 gün 36 oturumda geleceğe dair sözleri ve fikirlerini masaya yatırarak 302 adet karar alırlar. Bu kararlar kongre sonrasında "İktisad Esaslarımız" adı ile basılarak dağıtılır.
Kongre kararları; Misak-ı İktisadi Esasları 12 madde, Tüccar Grubunun İktisadi Esasları 125 madde, Çiftçi Grubunun İktisadi Esasları 95, Sanayici Grubunun İktisadi Esasları 26 ve İşçi Grubunun İktisadi Esasları 34 ile Yabancı Sermaye Hakkında Hükümete Sunulan Esaslar, 10 maddedir.
Kurulacak halkçı devletin bir anlamda iktisadi programına esas teşkil edecek 302 karar özetlenerek 34 gün sonra 8 Nisan 1923'te Gazi Paşa tarafından TBMM'ye 9 Umde Bildirisi olarak takdim edilir. Bu bildiri, kurulacak ve devleti de kuracak olan Cumhuriyet Halk Fırkası'nın ilk programıdır.
KRİTİK BİR AYRINTIİlginç ve sonraki yıllarda örneklerini artıracak olan bir girişim, İzmir'de dört mesleki temsil grubundan ikisi olan sanayici ve tüccarların (ötekiler çiftçi ve amele grupları) kongreye başkanlık yapması için Kâzım Karabekir'e teklif götürmeleri ve bunu Paşa'nın memnuniyetle kabulüdür. Gerçekçi bir göz burada henüz ergenliğe geçmekte olan sermaye sınıfının siyasal duyargalarının ekonomik kapasitesinin (ekonomik yetersizliğinin de diyebiliriz) çok ötesinde gelişmiş olduğunu görecektir. Sermayenin iki kolu olan sanayi ve ticaret, kendilerinin dışında ivme kazanan devrim sürecini okuma yeteneğine sahiptir. Buna savunma pozisyonu almak da diyebiliriz, gelişmelerin direksiyonuna sahip olabilmek de diyebiliriz; sınıfsal refleksleriyle adam seçeceklerdir. (Henüz partileşme meselesini tartışamıyorlar. İttihat ve Terakki deneyimi bitmiştir. "Adam" arayacaklardır.)