Toprağa verilen çiçek: Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey - Hamdi Yaver Aktan

"Keşke Yunan kazansaydı" ekolünün bağımsızlığa, ulusçuluğa, modernleşmeye, Cumhuriyete, Mustafa Kemal Atatürk'e karşıtlığı kurtuluştan kuruluştan beri sürmektedir. Aynı bağlamda belirtilecek olursa bir yurtsever partiye de iğrenç bir şekilde öfke kusmaktadırlar. Çünkü o parti, Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı örgütleyen partidir; sivil ve asker kanadıyla.

Hangi parti mi "Bir çağın, bir kuşağın partisi", İttihat ve Terakki Partisi!

Gericiliğin babası Damat Ferit, Paris Konferansı'na sunacağı tezleri "Ayan"da anlatırken sorumluların "iki serseri" olduğunu açıklar. Gericiliğin dede partisi Hürriyet ve İtilaf'ın kurucusu İzzet Fuat, "Bize vesayet lazım, Avrupalıları getirmeli, bizi idare etmeliler" demektedir. Adliye Nazırı Haydar Molla özel yasalara gereksinim olduğunu savunurken Damat Ferit, İngiliz Amirali Webb'e açıklar: "Şimdi güvendiğim mahkemeyi kurdum."

Güvenilir mahkemenin güvenilir savcı yardımcısı Feridun Bey, İttihat ve Terakki'yi Adem'le Havva öyküsünden başlayarak suçlamaya başlar.

"Yüce İngiltere Devleti, Osmanlı Devleti'nin ülke bütünlüğünü ve yüksek bağımsızlığını iki önemli tehlikeden kurtarmış ve yüce Fransa Devleti de Osmanlı Devleti'ne küçük yaşımızdan beri işittiğimiz gibi sürekli borç vererek bizim yoksunluk içindeki kuşaklarımızı beslemiş ve geçindirmiştir."

Güvenilir mahkemenin güvenilir hapishanesi de hazırdır: İttihat ve Terakki kulübü haline gelen Bekirağa Bölüğü, ya da erken gelen Silivri Cezaevi. Aynı mahkemenin güvenilir yargıcı kimdir İzmir'i işgal eden Yunanlara karşı "...beyaz bayrak bendenizin elinde olduğu halde..." diyerek teslim oluşunu anlatan Kurmay Başkanı Abdülhamit Bey'in bayrağı havada tuttuğu sırada "Bizi yeteri kadar rezil ettin, bırak artık şunu elinden" dediği Ali Nadir Paşa! Mahkemenin başkanının Ali Nadir Paşa'dan aşağı kalır tarafı yoktur. Şeyh Sait isyanının hazırlayıcılarından ve ayaklanma için hakkında 50 bin lira aldığına ilişkin belgeler bulunan ve Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarına ölüm cezası veren Nemrut Mustafa Paşa!..

GÖRDÜNÜZ MÜ SERSERİLERİ..

Mekteb-i Mülkiye-i Şahane'den (Siyasal Bilgiler) pekiyi derece ile mezun olan Kemal Bey, Yozgat İstinaf Mahkemesi'nde beraat etmesine karşın İttihatçı avcılığı başlayınca 1918 yılında tutuklanır, önce Sanasaryan Hanı'na, sonra Bekirağa Bölüğü'ne nakledilir.

Yargılama sürecinde günümüzde bilimsel olarak yapılan nitelemeyle tam bir düşman ceza hukuku yaklaşımı sergilenir. Eylem değil, kişi öne alınır; İttihatçı olması yeterlidir. Mahkeme başkanı karardan önce Kemal Bey gibileri cani olarak tanımlar.

Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey'in avukatı Sadettin Ferit Bey'dir. Ağabeyi Atatürk'ün arkadaşı Ferit (Talay) Bey'dir. Sadettin Ferit Bey daha sonra Mustafa Kemal Paşa'nın da avukatlığını yapacaktır.