Toplumsal vurdumduymazlık - A.REFİK KUTLUER
Herhangi bir toplumun fiziksel ve duygusal gücü o toplumu oluşturan bireylerin güçlerinin toplamına eşit değildir. Bir zincir gibi düşünüldüğünde toplumsal güç en zayıf halkanın gücü kadardır. İşte bunun için de bir arada yaşamanın kurallarını içeren sistemler oluşturulmuştur.
Bir toplumun gelişmişliği bu kurallara uyma oranı ile ölçülebilir. "Çağdaş" diye nitelendirdiğimiz toplumlarda, herkesin kendisini uymak zorunda hissettiği kuralları içeren, bir sistem bulunduğunu görüyoruz. Kişi ne kadar bilgisiz veya isteksiz olursa olsun bu kurallara uyduğu zaman toplumsal yaşamda sorun kalmamaktadır. Elbette ki kurallara uymayanlar için yaptırımlar da mevcuttur.
'SORUMLULAR' BULUNAMIYORBizim gibi toplumlarda ise kurallar ne yazık ki "ahbapçavuş ilişkisi" ile, yaratılan maddi menfaatle veya umursamazlıkla gevşetilmekte, yalnızca kâğıt üzerinde kalabilmektedir. Kartalkaya yangınında da ortaya çıkan durum budur. Olası bir yangını önlemek ve sonrasında insanların en az zarar görmesini sağlamak için gerekli olan kurallar, mevcut olmalarına rağmen, uygulanmamıştır. Sorumluluk konusunda da herkes bir başkasını suçlamakta ve mevcut yaptırımların muhatabı bulunamamaktadır.
Herkesin toplumsal sorumluluk duygusu ile hareket etmesi, kurallara uymaktan kaçmaması gerekmektedir. Kurallara uymayanların ve bu kuralları bir şekilde göz ardı edenlerinettirenlerin ortaya çıkması ve cezalandırılması ise toplumun geleceği için şarttır. Sorumlular ortaya çıkarılmalıdır.
"Bana bir şey olmaz", "hele bir beklesin", "bugüne kadar ne olmuş ki", "bana mı kalmış, başkası yapsın", "şu anı kurtarayım, benden sonrası tufan" ve benzeri düşünce ve davranışlar toplumu toplum olmaktan çıkarır ve o topluma felaketleri davet ederler.
MİLLET OLMA BİLİNCİSorumluların ortaya çıkmaması örneğinde gördüğümüz gibi toplumsal duyarsızlık da herkesi -haklı olarak- öfkelenlendirmektedir. Yaşanan bu büyük felakette 78 canımızı yitirdikten sonra, onca aile kahrolmuş, milletçe büyük bir kedere boğulmuşken diğer otellerdeki tatilcilerin vurdumduymazlığı kabul edilemez boyuttadır. O otelin çevresindeki otellerde kalanların kimileri tatillerine devam etmiş ve sanki hiçbir şey olmamış gibi kayıp eğlenmişlerdir. Ülke çapında yas ilan edilmiş, yurttaşlar günlük yaşama dahi dönememişken gördüğümüz bu davranış kabul edilebilir gibi değildir.