Tehlikeli muhafazakarlaşma - M. Kemal Muslu

Siyasal İslamcı AKP'nin 23 yıllık iktidarında yarattığı en somut durum, kendinden olmayanı da büyük ölçüde muhafazakârlaştırmasıdır. İktidara geldiğinde "milli görüş gömleği"ni kenara koyup, "muhafazakâr demokrat" olduğunu iddia eden R. T. Erdoğan ve beraberindekilerin takiyesini o günden gören, bu toprağın ayakları yere basan sosyalistleri ve Kemalistlerinin bugün ne kadar haklı çıktığı ortada. Ancak demokratlığı bir sos halinde salatalarının suyuna karıştıran iktidarın kendi deyimiyle "azgın azınlık", muhafazakârlığın dozunu gün geçtikçe artırmaya devam ediyor.

OLMASI GEREKEN...

LeMan dergisinin 26 Haziran 2025 sayısında yayımlanan bir karikatür, yayımlandıktan dört gün sonra, sosyal medya platformu X'ten, gerici ve şeriatçı bir hesap tarafından hedef gösterildi. Karikatürde, İran ve İsrail arasındaki savaşta ölen iki kişi, her iki toplumda da yaygın olarak (peygamberlerinin adı olması nedeniyle) kullanılan Muhammed ve Musa isimleriyle simgeleştirilmişti ve onlar öte alemde karşılaşırken bombalar yere düşmeye devam ediyordu. Gerici hesap karikatürü, ismi "Muhammed" olarak belirtilen kişinin üzerini bulanıklaştırarak "'Mizah' dergisi LeMan, 26 Haziran tarihli sayısında Hz. Peygamber'i (s.a.v) karikatürize etti!" diye paylaşınca, LeMan'ın İstiklal Caddesi'ndeki ofisine şeriatçılar akın etti. Duvara tırmanıp siyah tevhit bayrağı astılar, "Kemalist kâfirler hesap verecek", "Açılın yakalım orayı", "Dişe diş kana kan intikam intikam", "Yaşasın şeriat" sloganları attılar.

Bu zorbalıklarına ödül olarak da Türkiye Cumhuriyeti'nin adalet bakanı ortada herhangi bir suç olmamasına karşın, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Türk Ceza Kanunu'nun 216. maddesi uyarınca "dini değerleri alenen aşağılama" suçundan adli soruşturma başlatıldığını açıkladı. Bunu görüp el artıran İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da hiçbir suçları olmayan karikatürün çizerinin, 70 yaşındaki müessese müdürünün işkenceyle gözaltına alınışının görüntülerini paylaştı.

Normal bir ülkede olması gereken, aslında şuydu: Bahse konu karikatürü hedef gösteren ilgili sosyal medya hesabıyla birlikte dergi ofisini basıp şiddet eyleminde bulunanlara gerekli hukuki işlem...

'ÖRGÜTLENMİŞ CEHALET'

"Türkiye'de halk yanlış bir demokrasi yorumu, ilkel bir baskı ve dayatma ortamında yaşıyor" diyor Doğan Kuban, "Örgütlenmiş Cehalet En Tehlikeli Cehalettir" yazısında (Tehlikeli Cehalet, Erdal Atabek, Cumhuriyet Kitapları, 2009). Ve ekliyor: Türkiye'nin temel sorunu, çağdışı yaşamın gerektirdiği kalitelerin Türk toplumunun yaşamına entegre edilebilmesidir."

AKP, kültürel iktidar savaşında son yıllarda büyük ivme kaydetti. Başarılı olup olamayacağı önümüzdeki yıllarda görülecek. Ancak muhafazakâr kültürü öyle bir dayattı ki muhafazakâr olan ya da olmayan kimseler, politik doğruculuğun da vermiş olduğu alkış getirisinin de hikmetiyle muhafazakâr bir dil ve usa sahip oldu. Bugün muhalif olarak kendini tanımlayan bir kısım insan, LeMan karikatürü konusunda "Kınıyorum...", "Ahlaksızlık...", "Dini değerlerin aşağılanmasını kabul etmiyorum..." gibi girizgahlarla cümleler kurmaya başlıyorsa (hiç azımsanmayacak kadar) AKP'nin sinsice dayattığı muhafazakâr kültüre teslim olmuş demektir. Farkında olmadan örgütlenen bu cehaletin, bir an önce son bulması ve yeni kuşaklara aktarılmaması için çok çalışılmalıdır. Kemalist Devrimlerin bu topraklarda başardığı Aydınlanmacı tavır, yüksek sesle yeniden gündeme gelmelidir. Laikliğin yaşamsal önemi her fırsatta dile getirilmelidir. İfade özgürlüğü ve sanatsal ifade özgürlüğü prangalarından kurtulmalıdır.