Tarihsel görev - Av. Erol Ertuğrul

Ünlü sözdür, "Cumhuriyeti sokakta bulmadık". Cumhuriyet, Çanakkale'de, Kurtuluş Savaşı'nda dökülen kanların karşılığıdır. Çanakkale Savaşlarını, Kurtuluş Savaşı'nı kazanan; bize Cumhuriyeti bağışlayan o kuşağa borcumuzu ülkemizin tam bağımsızlığına sahip çıkmakla, yayılmacı ve sömürgeci güçlere karşı savaş vermekle ödeyebiliriz.

Mehmet Muzaffer, Galatasaray Lisesi'nde öğrenci iken 1914 yılında gönüllü olarak Çanakkale Savaşı'na katılmıştır. Ancak, o Çanakkale'ye geldiğinde savaş sona ermiştir. Çanakkale'deki birlikler Kafkas, Irak ve Filistin cephelerine sevk edilmişlerdir. Mehmet Muzaffer'e otomobil lastiği alma görevi verilir. Bunun için İstanbul'a gelir, Erkânı Harbiye'ye gider. Görevli yarbay, askerin ayağına postal, sırtına kaput almakta bile zorlandıklarını, araba lastiği için hiç paralarının olmadığını söyler. Mehmet Muzaffer aradığı lastiklerin Karaköy'de bir Yahudi tüccarda bulunduğunu öğrenir, oraya gider. Lastikleri ayırtır, ertesi sabah gelip alacağını söyler. Kâğıt ve çeşitli renklerde boyalı kalemler alır. Gece sabaha kadar çalışır, yüzlük bir banknot yapar. O tarihlerde Osmanlı'da 50'lik banknotlar vardır. Ancak lastikler 50 liradan fazla tutmaktadır. Mehmet Muzaffer tüccara gider, hazırladığı yüzlük banknotu verir lastikleri alır. Yahudi tüccar hiç kuşkulanmaz.

Tüccar parayı bozdurmak için Osmanlı Bankası'na gider ve paranın sahte olduğu anlaşılır. O dönemdeki banknotların üzerinde "Bedeli dersaadette ödenecektir" yazmaktadır. Mehmet Muzaffer banknotun üzerine "Bedeli Çanakkale'de ödenecektir" yazmıştır. Olay İstanbul'da duyulur, Şehzade Abdülhalim Efendi Yahudi lastiklerin bedelini öder, banknotu alır. Bu banknot İstanbul Polis Okulu Müzesi'ne verilir. Şimdilerde Ankara'da Emniyet Genel Müdürlüğü Müzesi'nde bulunmaktadır.

Mehmet Muzaffer birliğinin olduğu Filistin cephesine Gazze'ye gider. Çarpışmalarda yaralanır, madalya alır. Hastanede yatar. İstanbul'daki bir arkadaşına 1917 Haziran ayında yolladığı mektupta, "madalya aldığı için sevinemediğini, birçok arkadaşının çarpışmalarda şehit olduğunu, onların yanında aldığı madalyanın hiçbir önemi olmadığını" yazar. İyileştikten sonra yeniden cepheye koşar. Yüzbaşı rütbesine yükselmiştir. 9 Nisan 1916 günü İngilizlerle savaşırken boynundan vurularak şehit olur. Şehit olduğu sırada üzerinden kendi yazdığı "Kıble ne yöndedir, bölük intikamımı alsın" notlarının bulunduğu bir zarf çıkar.