Tarihin dönüm noktası: Çanakkale Savaşları - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Mustafa Kemal cephede... (Çanakkale, 1915)

Ülkemizin kurtarıcısı ve Cumhuriyetimiz'in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, 1934 yılında, Çanakkale Savaşlarında ölen Anzak askerleri ve onların aileleri için kendi eliyle bir metin hazırlamıştı. Bu metin, dönemin İçişleri Bakanı Şükrü Kaya tarafından 18 Mart Deniz Savaşlarının yıldönümü vesilesiyle yapılan törende okundu:

"Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlâtlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlâtlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlâtlarımız olmuşlardır."

Sofya'da askerî ataşe olarak görev yapan Mustafa Kemal, Birinci Dünya Savaşı başladığında artık bu etkin olmayan görevde kalmak istemediğini Genelkurmay'a bildirmiş ve bunun üzerine, 19. Tümen Komutanlığı'na atanmıştı (20 Ocak 1915). 19. Tümen, 7. Tümen'den 57. Piyade Alayı ile 6. Kolordu'nun 72. ve 77. Alaylarından oluşuyordu. 19. Tümen Komutanı Mustafa Kemal'e, "Maydos Mıntıka Komutanlığı" adı altında, Ece Limanı'yla Seddülbahir ve Morto Limanı arasındaki sahilin savunma görevi verilmişti.

İKİ ASKER İKİ GÖRÜŞ

18 Mart 1915 Çanakkale Deniz Savaşı'nda yenilgiye uğratılan Müttefikler, Boğaz'ı yalnızca donanma ile geçemeyeceklerini anlamıştı. Müttefiklerin, Çanakkale Boğazı'nı geçebilmeleri için, kara ve deniz kuvvetlerinin ortaklaşa gerçekleştirecekleri bir harekâta gereksinimleri vardı.

Müttefik devletlerin kara ordusu, Limni Adası'nın Mondros Limanı'nda ve Mısır'da toplanmıştı. Müttefik Kara Ordusu Komutanı, İngiliz Generali Ian Hamilton'du. 25 Nisan sabahı saat 4.20'de, General Hamilton'un komutası altındaki müttefik devletleri güçlerinin Çanakkale'ye çıkartma harekâtı başlamaktaydı. Çıkartma yapılacak bölgeler şöyleydi:

- Boğaz'ın Anadolu kıyısındaki Kumkale dolaylarında Fransız çıkartması;

- Gelibolu Yarımadası'nın batı kıyısında Arıburnu bölgesinde Anzak kuvvetleri çıkartması;

- Yarımada'nın güneyinde Seddülbahir bölgesinde İngiliz çıkartması.

Çanakkale bölgesinin savunmasını üstlenen 5. Ordu Komutanı Liman von Sanders ise, müttefiklerin çıkartmayı Saros Körfezi'ne yapacaklarını düşünüyordu. Oysa Mustafa Kemal, Liman Paşa gibi düşünmemekte; düşmanın iki noktada, yani Seddülbahir'de ya da Kabatepe yakınında karaya çıkartma yapacağını öngörmekteydi. Mustafa Kemal, kıyıdaki bu iki bölgenin savunulabileceği ve düşman çıkartmasının önlenebileceği görüşündeydi. Mustafa Kemal, Seddülbahir bölgesini savunacak kuvvetlerin kıyıdaki savunma mevzilerinde yerleştirilecek kuvvetler olması gerektiğini düşünüyordu. Mustafa Kemal'e göre, düşmanın kuvvet çıkaracağı bir diğer nokta da Kabatepe kıyıları olacaktı; bu nedenle, Kabatepe kıyılarının da yeter kuvvetle savunulması gerekmekteydi.

ARIBURNU ÇIKARTMASI

Gerçekten de düşman Mustafa Kemal'in öngördüğü yerlere çıkartma yapmış; Seddülbahir bölgesini asıl çıkartma yeri olarak seçmiş, Alçıtepe'yi ilk günde ele geçirmeyi planlamış, Kabatepe-Arıburnu bölgesini Seddülbahir'deki harekâta yardım için kullanmış ve iki koldan Boğaz tahkimatını ele geçirmeyi hedeflemişti. Saros, Kumkale ile Beşige bölgelerini ise aldatma ve gösteri amaçlı kullanmıştı.

25 Nisan günü Müttefik kuvvetleri, donanmalarının bombardımanı altında beş ayrı yerden Gelibolu Yarımadası'na çıkmaya başlamıştı. Bu beş nokta; Morto Koyu, Ertuğrul Koyu, Teke Koyu, İkiz Koyu ve Zığındere ağzı ile kuzeyindeki Sarıtepe yöresiydi.

Aslî çıkartma, Seddülbahir bölgesine yapılacaktı. Talî çıkartma ise, Anzak Kolordusu tarafından Kabatepe bölgesine yapılacaktı. Bu taarruzun hedefi, Kocaçimen Tepesi'ni ele geçirmekti. Anzakların Arıburnu'na çıkartma hareketlerine başladığı 25 Nisan'dan 5 Mayıs'a değin Arıburnu'ndaki Osmanlı birliklerine, 19. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal, "Arıburnu Kuvvetleri Komutanı" olarak komuta etmekteydi.