Siyasette pozitif ayrışma - Aydın Öncel
Başta Avrupa olmak üzere tüm dünyada sağ eğilimler yükselişe geçti. Fransa'da, Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi'nin (RN) açık ara farkla ilk sırayı alması, Almanya'da aşırı sağcı partinin (AfD) ana muhalefet konumuna gelmesi, yine aşırı sağcı Meloni'nin İtalya'da seçimi kazanması, Macaristan'da Orban'ın kesintisiz iktidarı ve elbette ki tüm dünyanın "alametifarikası" Trump'ın ABD Başkanı olarak ikinci kez göreve gelmesi, bu tehditlerden kaynaklı tedirginliğin hiç de yersiz olmadığını gösteriyor.
Oysa dünyadaki aşırı sağcı iktidarların tek dayanağı; küreselleşme garabeti ile destekledikleri liberal ekonomi politikalarının iflasıyla ortaya çıkan ekonomik buhran ve yerle bir ettikleri ülkelerden kaçan insanların oluşturduğu dalga dalga göçler karşısında, kendi toplumları içinde oluşan tepkileri manipüle etmekten başka bir şey değildir!
İYİLEŞME OLMADIKA...İdeolojiler her zaman seçmen tercihlerinde belirleyici olurken teknoloji sayesinde dünyayla entegre olan kitlelerin sınıf bilinci her geçen gün gelişmekte, siyasetten ve siyasetçilerden beklenti ve talepleri artarak, değişmektedir. Halklar, egemen sınıfların demokrasi anlayışlarından farklı bir demokrasinin olması gerektiği bilincine ulaşarak, daha fazla özgürlük için mücadele etmektedir!
"Dünyanın birden değişeceği yoktur; ama insan kendini sıkan şey karşısında o kadar sabırsızdır ki, her ne pahasına olursa olsun ondan kurtulmak ister. Binlerce örnek de gösteriyor ki dünya böyle çabuk şifa aramaktan hep zarar görür. Halinde genel bir iyileşme olmadıkça, bir an dertten kurtulması iyileşme demek değildir." der, "Devrim" başlıklı bir denemesinde Montaigne.(*)
Günümüz dünyasında ırkçı, liberal politikaların sürdürülebilir olmadığı apaçık ortadadır! Bu politik yaklaşımlarla dünyanın iyileşmesi mümkün değildir! Bu nedenle aşırı sağ parti ve liderlerinin iktidarı da çok fazla sürmeden, yok olup gitmeye mahkûmdur!
SEMEN TERCİHLERİNDE DEĞİŞİKLİKSon anketler, Türkiye'de seçmen tercihlerinin çok belirgin olarak değiştiğini göstermektedir... Kamuoyu araştırma sonuçlarından bağımsız, meydanların daha çok özgürlük, daha çok refah, daha çok adalet ve daha çok demokrasi talebiyle her geçen gün biraz daha dolması gözlerden kaçmamakta, adeta anket sonuçları doğrulanmaktadır. Türkiye'de seçmen, artan siyasi baskılar, antidemokratik uygulamalar ve ekonomik şartların etkisiyle de olsa dünya halklarının şimdilik önündedir ve farklı düşünerek, farklı davranışlar sergilemektedir! Bu her şartta çok değerli bir kazanımdır! Ve bu kazanımda son araştırmalara göre birinci parti konumuna yükselen, Özgür Özel başkanlığındaki ve tutsak edilmesine rağmen Ekrem İmamoğlu etkisindeki CHP'nin payı kuşkusuz çok büyüktür!