Kocaeli'nin Dilovası ilçesinde merdiven altı parfümeri imalathanesinde meydana gelen patlamada üçü çocuk altı emekçinin yaşamını yitirmesi Türkiye'nin yüreğini dağladı.
İş güvenliği önlemlerinin alınmadığı, çalışanlara sigorta yaptırılmadığı, emekçiye bedava denecek ücretin ödendiği kayıt dışı işyerindeki patlama iş cinayetlerinin en yalın örneği idi. Başka iş olanakları olmadığından zorunlu olarak merdiven altı bu imalathanede çalışanlar, ekmek peşinde koşarken insafsız patronlarının kurbanı oldu. O gaddar patron sigortasını yaptırmadığı emekçiyi fazla mesaiye zorluyor, aksi durumda kovmakla tehdit ediyordu. Yaşamını yitiren işçiler sırf evini geçindirebilmek için yasa dışı bu baskıyı kabullenmek zorunda kalıyorlardı. İşlerini yitirmemek için her türlü baskı ve zorluğa boyun eğerek patronlarının karına kar katmak için gece gündüz çalıştılar.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'ne (CİMER) şikayet edilmesine karşın iş güvenlik önlemlerinin bulunmadığı işyerinde üretime devam edildi, işveren hakkında hiçbir işlem yapılmadı. Oysa tehlike "geliyorum" diyordu... alışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ihbarın üzerine ciddiyetle gitse, gerekli denetimler yapılsa, 18 yaşındaki Tuğba Taşdemir, 17 yaşındaki Nisa Taşdemir, 16 yaşındaki Cansu Esatoğlu ile Şengül Yılmaz, Esma Diken ve Hanım Gülek yaşamlarını yitirmeyecekti. Tuğba, Nisa, Cansu daha çocuk yaşta idiler. Eğitimlerini bırakarak sigortasız çalışsalar bile bir işleri vardı geleceğe umutla bakıyorlardı. Ne var ki bir patlama yaşamları gibi umutlarını da sonlandırdı. İşyerinde bir çıkış kapısı olmadığından 6 kişi korkunç şekilde yanarak can verdi.
İHMAL, DENETİMSİZLİK, ÖLÜM...Dilovası'ndaki patlama kimlerinin dile getirdiği gibi iş kazası değil, rantın, ihmalin, denetimsizliğin, aşırı kar hırsının tetiklediği iş cinayetinden başka bir şey değil. Bunun gibi her gün bir çok işyerinde emekçiler iş cinayetine kurban gidiyor.
Yapılan araştırmalara göre işyerlerinde yetersiz güvenlik önlemleri, ihmal, denetim eksikliği, aşırı mesai gibi nedenlerden ötürü iş cinayetlerinde günde 6 emekçi yaşamını yitiriyor, çok sayıda işçi yaralanıyor. İş kazalarında dünya ve Avrupa sıralamasında ilk sıralarda yer alıyoruz. Hiç hak etmediğimiz bu sıralamada bir türlü gerilemiyoruz.
İmzaladığımız Uluslararası alışma Örgütü (ILO) nün iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin 155 ve 187 sayılı sözleşmeler işyerlerine eksiksiz denetimleri, güvenlik önlemlerin alınmasını, iş güvenliğinin sağlanmasını öngörüyor. Ancak bu sözleşmeler özellikle merdiven altı işyerlerinde hayata geçirilmiyor, kağıt üzerinde kalıyor. Yıllar önce imzaladığımız her iki sözleşmenin uygulanmadığını rekor kırdığımız iş kazaları ve günde altı emekçinin yaşamını yitirmesi kanıtlıyor. Ağır yaptırımlarla bu sözleşmelerin öngördüğü önlemlerin alınacağı ve kuralların uygulanacağı belli. Artık ekmek peşinde koşan garibanlar ölmesin iş cinayetlerinde.

3