Ödünsüz Kemalist Ahmet Taner Kışlalı - HİLMİ TAŞKIN

Ahmet Taner Kışlalı, ülkemizin yetiştirdiği yürekli bir Cumhuriyetçi, yiğit bir Kemalist idi. Kendisi ile son sohbetimiz, Mustafa Balbay ile birlikte, o dönem şube başkanlığını yaptığım, ADD'nin daveti üzerine Giresun'a geldiğinde olmuştu. Konferans sonrasında, uzun bir söyleşi yapmıştık. O uzun söyleşi sanırım son söyleşisi oldu.

Kışlalı, daha o günlerde FETÖ tehlikesine işaret etmişti. FETÖ'nün "Made in USA" olduğunu söylemişti. Sovyetler Birliği'nin dağılması sonrasında yeni kurulan Türk cumhuriyetlerine, ABD'nin FETÖ ve okulları aracılığı ile girdiğine işaret etmişti. Bu okulları anlatmış, özellikle de ABD vatandaşı İngilizce öğretmenlerine(!) işaret ederek bunların öğretmen görünümlü CIA elemanı olduğunu söylemişti.

"Altın nesil" denilen kadroların, gelecekte ülke yönetimini ele geçirmek adına örtülü emperyal işgal planı olduğunu anlatmıştı. Askeriyeye, adliyeye, mülkiyeye, Emniyet'e ve eğitime FETÖ kadrolarının bilinçli olarak yerleşmeye başladığını ve bunun gelecekte yaratacağı tehlikeleri de söylemişti. Bir emekli vaizin maaşı ve himmet paraları ile böyle bir organizasyonun yapılamayacağını söyleyerek maddi kaynağın CIA'nın yan kuruluşundan sağlandığını demişti. Giderek holdingleşecekler öyle görülüyor ki ciddi bir sermaye gücünü de ülkemizde kontrol altına alacaklar demişti. Her siyasi parti ile yakın ilişki kurmak yolu ile adeta siyaset dışı "hizmet hareketi" gibi kendilerini gösteriyorlar ki bu tam bir evrimleşme dönemidir demişti. Ve günümüze ışık tutan daha pek çok konuyu anlatmıştı.

Sayın Kışlalı konuşurken ben notlar alıyordum. O sırada Mustafa Balbay da zaman zaman sohbetimize katılıyor ve sevgili Kışlalı'nın sözlerine katkı sunuyordu.

CUMHURİYET AYDINI

Ne yazık ki ülkemizin yetiştirdiği en önemli aydınlardan olan Kışlalı, 21 Ekim 1999 tarihinde Ankara'da hain bir bombalı saldırı ile katledildi. Kemalist bir aydın daha susturuldu. Tıpkı Uğur Mumcu gibi, Muammer Aksoy, Abdi İpekçi, Turan Dursun, Bahriye Üçok, Necip Hablemitoğlu gibi... Daha nice aydınlarımız gibi... Adeta bugünlerin kilometre taşları döşeniyordu...

Kışlalı'nın Eğrice sahilinde başlayıp Trabzon havaalanına kadar süren söyleşimizde anlattıkları ise bir bir doğrulandı. 15 Temmuz kalkışması ve ABD'nin tavrı da ispatıdır. Bu arada, "Atatürk'e Saldırmanın Dayanılmaz Hafifiliği" günümüzde de artarak sürmektedir.

Söylemiş olduğu gibi, "Kemalizm, geçmişin bekçiliği değil geleceğin öncülüğüdür." Saldıranlar bunu biliyor ve ondan saldırıyor.

Biliyorlar ki bu düşünce kurmaya çalıştıkları düzenin önünde en büyük engel. "Türkiye'yi etnik kökenlere göre parçalamak isteyenlerin önündeki en büyük engel Kemalizm." Ve "yeni mandacı" numaracı cumhuriyetçilerin önündeki en büyük engel de BOP'un önündeki en büyük engel de yine Kemalizm. Ona saldırmanın dayanılmaz hafifiliği bundan!