Mustafa Aydın-Aday vaatleri ve gerçekler

Yaklaşan yerel seçimler nedeniyle adaylar vaatlerini ve seçildikleri takdirde yapacakları işleri kamuoyu ile paylaşmaktadırlar. Genelde adayların söylemleri kentsel dönüşüm, ulaşım ve sosyal devlet politikaları üzerine şekillenmektedir.

"İstanbul'da metro hattını iki katına çıkaracağım, 5 yılda 650 bin konut yapacağım, Ankara'da emeklilere her ay 5 bin lira vereceğim vb." vaatler ne kadar gerçekçi ve doğrudur Emeklilere para vermek belediyenin göreviöncellikli görevi olabilir mi "Yaşanabilir şehirler oluşturacağız" gibi içi doldurulmamış beyanların anlamı var mıdır

SÜRDÜRÜLEBİLİR KENT

Prof. Dr. Feza Karaer, "Yaşanabilir kentler, sosyal ve ekonomik olarak işlevleri güçlü, çevreye duyarlı, yaya ve motorsuz erişime olanak verecek şekilde ulaşım bağlantılarının güçlü olduğu, yaşlı, engelli ve çocukların hizmetlere kolay erişebileceği kentleri ifade etmektedir. Tarihe saygı duyan, gelecek kuşaklara sağlıklı yaşam alanı sağlayan, geçmiş ile gelecek arasında bir köprü niteliği taşıyan kentleri tanımlamaktadır. Dolayısıyla, 'yaşanabilir kent' aynı zamanda 'sürdürülebilir kent'tir" şeklinde tanımlama yapmıştır. Bu tanım ülkemizde hangi kenti ifade ediyor Adaylar bu tanıma uygun kentleri hangi sürede ve ne yaparak oluşturacaklardır

Belediyelerde personel gideri, cari harcamalar, geçmiş yıllar borç ödemeleri, zorunlu paylar vb. bütçenin önemli bir kısmını teşkil etmekte, yatırım harcamalarına kalan miktar yukarıdaki vaatleri karşılamaya yetmeyeceği bilinmelidir.

Adaylar programını açıklarken kaynağını da göstermeli, örneğin belediyesinin 2024 yılı bütçesi ve yatırım harcamalarındaki ödenek miktarını, 2025 ve devam eden yıllarda da olası ödenek miktarını öngörüp elindeki kaynaklarla yapacaklarını açıklamaları daha gerçekçi ve doğru olanı değil midir

Özellikle büyükşehirlerde nüfus artışı, plansız kentleşme, çevre kirliliği ve altyapı sorunlarının çözümüne yönelik ciddi öneriler görülmemiş, yaşanabilir kentlerin nasıl oluşturulacağı belirtilmemiştir. İç göçün ciddi bir sorun olduğu ve bu konuda merkezi idarenin düzenleme yapması gerektiği ifade edilmemekte, kamu taşınmazların satılmayarak belediyelere "kamu hizmetleri yapı rezerv alanı olarak tahsisi" konusu ele alınmamakta, ruhsatsız yapıların yıkılması gerektiğinden bahsedilmemektedir.