Modern dünyada kabile kültürü - Prof. Dr. Ulaş Kaplan
Psikoloji profesörü Joshua Greene kabile ahlakını incelediği kitabında insanlığın iki temel çatışmasına değindi:
1. Ben ve biz
2. Biz ve onlar
Greene'e göre insan beyni birinci çatışmayı çözebilmek üzere evrilmiştir. Bencilliği törpüleyerek ait olduğu grup ile özdeşleşen birey işbirliğine yelken açar. Ahlakın evrimi de işbirliğine yöneliktir. Ama birinci çatışmayı çözen zihinsel donanım ikinci çatışmayı üretir. Evrim yoluyla miras aldığımız sinir sistemi hem grupların içindeki bağları hem de gruplar arasındaki rekabeti güçlendirir. "Ben" ile "biz"i bütünleştiren beyin "biz" ile "onlar" arasındaki çatışmayı yaratır, artırır.
Topluluklar dış tehditlere karşı birlik olma gereksinimindedir. Grup içi dayanışma, grupları birbirine karşı konumlandırabilir. İnsan doğasındaki bu eğilimi kullanarak grup ayrımlarını körükleyip korku salan bencil politikacılar kitleleri kandırarak sömürmüşlerdir. Din, etnik köken, mezhep, cinsiyet, politik görüş, siyasi parti, spor kulübü ve tarikat grupları arasındaki güç savaşımı birlik ve bağlılık gerektirir. Grup bütünlüğünü güçlendirmeye yarayan dürtüler ve duygusal tepkiler, gruplar arasındaki karmaşık sorunlar karşısında yetersiz kalır.
EVRİM YETMEZ, DEVRİM GEREKİRKültürel ve teknolojik değişimin hızına karşılık biyolojik evrim yavaş ilerler. İnsan beyni taş devrinden beri pek değişmedi. Nitekim insan bilinci ve uygarlığı bin yıllar ölçeğindeki biyolojik evrimin ağır aksak ilerleyişine bırakılamayacak kadar acil gelişim gereksinimleriyle yoğruldu; yalnızca evrimle değil, devrimlerle yükseldi, özgürleşmeye başladı. Yine de bireyler ve toplumlar insan doğasının dürtülerine tabidir.
GRUP KİMLİKLERİModern dünyada egemenliği süren kabile ahlakına göre doğru-yanlış, hak-batıl nesnel ölçüt ve verilere göre değil, güç sahibi grupların çıkarları doğrultusunda biçimlenir. Bu sürü psikolojisi bakımından iktidar yandaşlığı ile muhalefet yandaşlığı arasında söylem farklarına karşın düşünce tarzında ve eylemde büyük fark yoktur. Bencillik grup düzeyinde süregelmektedir: Benim kabilem senin kabilenden daha üstündür, önceliklidir, haklıdır! Hak hukuk, grup kimliğinin güdümüne girebilir; bireyin hak ve özgürlükleri kolayca yok sayılabilir. Kabile kültüründe adalet eşit dağılmaz; ceza, suçlunun gücüne ve kim olduğuna göre değişir. Bu zihniyet empatiyi ve şefkati de kendi grubuyla sınırlandırır.