'Merkez'de kurumsal deprem - Prof. Dr. Sema KALAYCIOĞLU
Mali zorluklar ve derin ekonomik krizler her ülkede yaşanabilir. Görevini liyakatle yerine getirme geleneği olan özerk kamu kurumları, siyasetten uzak tutulabilirse er veya geç taşlar yerine oturur ve iyileşme süreci tamamlanır. Ama siyasi vesayetle yozlaşan, çiftliğe dönen ve çökertilen kamu kurumlarını yeniden kurmak, uzun zaman ve büyük çaba gerektirir. Ne yazık ki Türkiye, 2016'dan bu yana şiddeti giderek artan bir kurumsal depremle karşı karşıya. Yozlaşma ve çöküş hemen her alanda izlenmekte. Bugünlerde topun ağzındaki kamu kurumu TC Merkez Bankası. Acaba Merkez'i çökertmenin bir Cumhuriyet kurumunu daha yok etmekten başka amacı var mı
İTİBARSIZLAŞTIRMANIN GİZLİ AMACITCMB'ye yapılan sistematik müdahale önce özel kanunundaki hemen her maddeye bir cumhurbaşkanı onayı konması ve başkanının üçlü kararname yerine tek imza ile atanmasıyla başladı. Yavaş yavaş 2011'de başlayan bu süreç 2016'dan sonra hızlandı. Para politikası araçlarını gerektiği gibi kullanması siyasi vesayet altına girdi. Asli işlevi olan makroekonomik istikrarı koruma erki askıya alındı. Başkanların seçiminde siyasi emirlere kulluk, liyakatin önüne geçti. Faizlerin ideolojik kılıkta yandaş kayırma amacı ile düşük tutulması, tasarrufları dolara yönlendirince, TL'nin değerini korumak için rezervler eritildi. Merkez'in varlıkları elinden çıktı. Karşılığında ne verildi bilinmez. Ama enflasyon fiilen üç haneye ulaşınca Temmuz 2023'ten itibaren "rasyonel ekonomi politikalarına" dönülme gereği duyuldu. Faizler yükselirken kur korumalı mevduat hesaplarının aşamalı düşüşü, başarının başlangıcı olarak gösterildi. Yüksek CDS oranları düşmeye, kredi derecelendirme kuruluşları ticari bankaların notunu pozitife döndürmeye başladı. Ama henüz hala hissedilmeyen, hatta artan bir enflasyon yükü var. İşsizlik, iflaslar, yabancılara satışlar ve dış kaynak arayışları dörtnala sürüyor. Ancak Bakan Şimşek reformlarının istenilen sonuçları henüz alınamamışken TCMB tarihinin daha önce hiç görülmedik bir skandalı ile çalkalanmakta. Özellikle banka kaynak ve yönetiminin bir ailenin eline verildiği iddiaları başkanın koltuğunu ve kurumu tehdit ediyor.