İnsanlık onuru işkenceyi yenecek mi - Hüseyin Özkahraman
Hepimizin bildiği bir gerçeği hemen hemen her yerde yazdık çizdik, anlattık durduk. Ama insanlıktan nasibini almamış iktidar erkinin birlikte karar aldıkları aparatları, intikam duygusuyla, pırıl pırıl bir kamu yöneticisini, gözlerimizin önünde ölüme gönderiyor. Pes doğrusu...
İnsanlık bu kadar mı küçüldü Vicdan, ahlak duygusu bu kadar mı çürüdü Geçmişte çok ciddi bir hastalık olan lösemiyi atlatan, halihazırda aynı hastalığın nüksetmesi ile bir dizi kontrole ve tedaviye alınan Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat alık'ın sağlığı büyük bir tehlikede.
Filmlere konu olan "faşist yönetimlerde" gördüğümüz ibretlik manzaralara benziyor yaşanan durum. Bu ne kadar acı değil mi İnsanlık tarihinin onca acılarından hiçbir ders çıkarmayanlar, Silivri'deki bu drama da sessiz kalıyor. Bir insanın canı yanarken yaşadığı acılara kayıtsız kalmak, onun varlığını hiçe saymakla eşanlamlıdır. Hele hele o insan üzgün, yorgun, moralsiz, kırılgan bir hasta iken... Bu keyfiyetin düşman hukukunda dahi yeri yoktur.
Hasta birine yapılan işkence, yalnızca fiziksel bir eziyet değildir. O eylem, merhametin olmadığı, vicdanın sustuğu, karanlık, derin bir çukurdur. İnsan, en çok düştüğünde bir elin kendisine uzanmasını bekler. Ama şefkat dolu el yerine şiddet gelirse; işte orada insanlık da haysiyet de toprağa gömülür gider.
Hastanın bedenine değil, umuduna da saldırılır bu işkencede. "Anlaşılma" beklentisi yerini dehşete bırakır. İlaç ve bakım yerine manevi şiddet...