İlkeler olmazsa - NUSRET ERTÜRK
Deneme yazı türünün ustası Montaigne, "Gideceği yeri bilmeyen gemiye hiçbir rüzgâr yardım edemez" sözüyle, ilkeli olmanın önemini vurguluyor. İlkenin öte yakası, değerlerin, birikimlerin, kuralların sıfırlandığı ilkelliktir. İlkenin bulunmadığı yerde ilkellik vardır. Bugün her alanda tam da o dönemi yaşıyoruz. Kural ve kurumlar ayaklar altında...
İlke, uygar olmanın ilk kuralıdır. İngiltere'de yazılı bir anayasanın olmadığı söylenir. İngilizler, 1215 yılında "Büyük Sözleşme" (Magna Carta) denilen kralla halk arasında özgür, eşit bir ortamda gerçekleşen sözleşmeye bağlıdır o gün bu gün. İngiltere'de biri kalkıp bu sözleşmenin dışına çıkmayı aklına getiremez.
ÇAĞDAŞLIĞI YAKALAMAKHer türlü tartışmanın üstünde bize yol gösteren genel dayanak ilkedir. İlkenin yönü ileriye dönük olmalı. Yaşanası günleri amaçlamalı. Atatürk'ün her sözü ilke niteliğindedir. O, "çağdaş uygarlığa varma" sözüyle temel ilkesini açıklamıştı.
Cumhuriyetin daha ilk yıllarında kalkınmada planlı döneme geçildi. 1960 anayasası Devlet Planlama Teşkilatı kurumunu getirdi. Her ne hikmetse günümüz yönetimi Devlet Planlama Teşkilatı'nın kapısına kilit vurdu! 1960'lı yılların başında hesapları bozulanlar, "Millet plan değil, pilav istiyor" diyerek laf cambazlığına sarıldılar.
İLKELLİK BATAĞIBir zamanlar Cumhurbaşkanı Turgut Özal, "Anayasa, bir kere delinmekle bir şey olmaz!" diyebilmişti. Bu sözüyle bile tarihe geçmesi yeterlidir! Anayasadan büyük ilke mi olur Anayasayı koruyacağına ant içerek göreve başlayanın sözüne bakınız! Anayasa tanınmadığı sürece ilkellik bataklığında olmamızın bir belgesidir bu söz. Buraya oradan geldik.