Fırat'ın yeni supolitiği - Dursun Yıldız

Suriye'de yaşanan değişim bölgede güç dengelerini de değiştirmiştir. Ortadoğu kayan kumlar coğrafyasıdır. Bu nedenle bu değişimin kısa ve orta vadedeki sonuçlarını tam olarak kestirebilmek zor görünüyor. Ancak yine de bu yeni durumun bölgede jeopolitik ve supolitik (hidropolitik) bazı sonuçlar doğuracağı söylenebilir. Bu kapsamda Türkiye'den doğan ve suyunun yüzde 89'u Türkiye topraklarından gelen Fırat Nehri'nin supolitiği de değişecektir.

Gelişmelere göre gelecekte Fırat-Dicle Havzası ülkeleri arasındaki su kullanım anlaşmaları da yeniden masaya yatırılabilir. Bu durumda Türkiye, Fırat ve Dicle sularının bölgenin barış ve istikrarına yönelik olarak verimli kullanımı konusunda yol gösterecek daha etkili bir konum kazanabilir. Ancak bu durum Ortadoğu'nun supolitiğinde etkili olan bölge dışı küresel güçler tarafından kolayca kabul edilmeyecektir. Ayrıca önümüzdeki dönemde İsrail'in Fırat'ın suyuna ulaşma çabalarının da artabileceği göz ardı edilmemelidir.

SURİYE'NİN SİYASİ GELECEĞİ

Fırat Nehri üzerindeki Tişrin, Tabka ve Al Baath barajlarının kontrolü Suriye iç savaşının başladığı 2011 yılından bu yana birçok kez el değiştirmiştir. Tişrin Barajı'nın kontrolü için bu bölgedeki sıcak çatışmalar halen sürmektedir. Fırat üzerindeki barajların yeni yönetimce tam kontrolü, Suriye'de istikrarın sağlanabilmesinin öncelikli koşullarından biridir. Fırat Nehri ayrıca Suriye içindeki grupların hâkimiyet alanlarının belirlenmesinde bir doğal sınır olarak da ele alınmıştır. Bu nedenle Fırat Nehri ülkenin gelecekteki idari yapısına göre yeni bir sınır oluşturma statüsü kazanarak su denklemini değiştirebilecek bir potansiyel de taşımaktadır. Bu da suların kontrolü ve ayrımında yeni bir durum ortaya çıkartacaktır.

Fırat'ın suları üzerindeki barajlar halen ülkenin elektrik enerjisinin yüzde 70'ini sağladığı gibi sulama suyunun büyük bölümü de bu barajlardan çekilmektedir. Bu barajların Orta Fırat havzasında 400 bin hektarlık alanı sulama potansiyeli bulunmaktadır. Fırat Nehri, Suriye'nin tarımsal faaliyetlerinin bel kemiğidir. Yeni Suriye'de tarımsal üretim hem istihdama hem de gıda güvencesine büyük katkıda bulunacaktır. Özet olarak Fırat Nehri yeniden Suriye'nin ekonomik ve sosyal yapısının anahtar taşı olacaktır. Bu nedenle Fırat barajlarının kontrolünün kimde olacağı konusu Suriye'nin geleceğini doğrudan ilgilendirecek ve şekillendirecektir.

BÖLGENİN ANAHTARI

Fırat'ın suları yeni Suriye'de üniter bütünlüğün anahtarı olabileceği gibi parçalı bir Suriye'de hem ülke içinde hem de ülkeler arasında gerilim ve çatışmanın nedeni olabilecektir. Bu duruma örnek olarak Kuzey Irak Bölgesel Kürt yönetiminin su kaynaklarını geliştirme konusunda Bağdat hükümeti ile yaşadığı sorunlar verilebilir.

Suriye'deki değişim Fırat Nehri'nin supolitiğini değiştirmiştir. Bu değişimin sonuçları birkaç yıl içinde görülecektir. Bu yeni supolitiğe, bölgede yayılma eğiliminde olan İsrail de dahil olmak isteyebilir. Bu nedenlerle Fırat'ın suyunun bölgenin barışı ve istikrarına hizmet etmesi öncelikli olarak Suriye'nin istikrarına, üniter bütünlüğüne ve kıyıdaş ülkeler arasındaki ilişkilere bağlı görünmektedir. Bu üniter bütünlüğün bozulması durumunda Fırat suyunun kıyıdaş ülkeler arasında ve ülke içinde ayrımı ve kullanımı, bölge dışındaki güçlerin ve İsrail'in de etkisiyle önemli bir sorun kaynağı durumuna getirilebilir. Bölgede yaşanan iklim değişikliği de bu sorunların artmasını hızlandıracaktır.