Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tek aday olduğu kongrede yeniden AKP genel başkanı seçildi. Hamaset dolu pek çok sözünün arasına Erdoğan "muhalefeti dönüştürme" görevini de sıkıştırdı.

İktidara eleştirileriyle bilinen milletvekillerinin AKP'ye transfer olmaları tartışılırken asıl tartışılması gereken Erdoğan'ın "Türkiye Yüzyılı'nı inşa ederken, muhalefeti dönüştürme görevimizi yerine getirmekten kaçınmayacağız" şeklindeki skandal sözleriydi. Peki Erdoğan muhalefeti dönüştürmek için ne yapıyor

Bu itirafı, muhalefetin bazı kesimlerini kendine benzeterek etkisizleştirmeye; bazılarını yok etmeye, baskı ve zor yoluyla ortadan kaldırmaya çalışmasıyla somutlaşıyor. Bazılarını ise toplumsal muhalefetin kontrol altında tutulmasına yarayacak ancak kendisine zararı dokunmayacak şekilde tutmak istiyor. Erdoğan bunların hepsini yaparak, bir ölçüde başarabileceğine inanıyordu. Yurttaşın ekonomik krizine ve muhalefetin ittifakına rağmen 2023 seçimlerinde AKP'nin birinci çıkmasıyla bu konudaki özgüvenini tazeledi.

Ancak kurulduğu günden bu yana AKP'nin ilk kez birinciliği kaybettiği 31 Mart 2024 yerel seçimleri ile ezberleri bozuldu. SGK borç primleriyle belediyeleri kuşatmaya alması, sokak hayvanlarına yönelik düzenlemeyle yurttaşla belediyeleri karşı karşıya getirmeye çalışması, terör suçlamalarıyla belediye başkanlarını görevden alarak kayyum ataması ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu itibarsızlaştırma çabasıyla siyaset sahnesinin dışına itmeye çalışması Erdoğan'ın ilk refleksleri oldu. Erdoğan, toplumsal muhalefete mesajlarını da eleştirilere tahammül edemediği TÜSİAD'a yönelik tutumuyla, gazeteci tutuklamalarıyla, Gezi Direnişi ile bitmeyen hesabıyla vermeye çalışıyor.

Erdoğan, muhalefeti "Ülkemizde muhalefet maalesef sürekli demokrasi krizi çıkartarak, sandıkta alamadığı yetkiyi iç ve dış güçlerden, devşirme hevesinden hiç vazgeçmedi" diye suçlayabiliyor. Kulağa gülünç geliyor değil mi "Demokrasi krizi"nin sorumlusu muhalefet mi

Kaybettiği seçimlerin acısını 11 ayda 13 belediye başkanını görevden alarak çıkarmaya çalışan iktidar, muhalefeti sandıkta alamadığına heveslenmekle itham ediyor. Hatay halkının iradesini yok sayarak Can Atalay'ın milletvekilliğini düşüren, demokrasi kriziyle birlikte yargı krizi yaratan AKP'nin genel başkanı, çıkıp muhalefeti suçlayabiliyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in CHP ile iktidar seçmeni arasındaki buzları erittiğini gören Erdoğan, kutuplaşma siyasetine hızla dönerek Türkiye'nin birinci partisinin genel başkanını "Ayağını denk al, denk almazsan denk getirmesini biz biliriz" diye tehdit etmeyi kendine yakıştırıyor.